Güzel tartışma olmuş

Her nekadar sonunda fikir birliği sağlanamasa da. Gerçi siyasi sistemin düzgün yürümesi için gerekli şartlardan ikisinde, dokunulmazlıklar ve aday tesbiti, siyasi görüş ve beklentileri farklı olan kişilerin de hemfikir olduğu görülüyor. Umarım bu siyasetçilerimizin de dikkatini çeker.Tartışma en sonunda herkesin kendi görüşünü en iyi kabul etmesi ile, şimdilik, durulmuş. Mevcut sistemi ve dar bölge seçim sistemini bir seçimde veya geniş katılımlı bir ankette karşılaştırana kadar bu iddialar şahsi olarak kalacak. Ancak 2 noktayı hatırlatmak isterim:
* Türkiyede dar bölge seçim sistemi hiç uygulanmadı. Durum ortada ve kurulan her hükümet öncekileri suçladı. Öncekiler de aynı seçim sistemi ile seçilmişti.
* Dar bölgeli seçim sistemini uygulamaya başlayan ülkelerde gelişme Türkiyeye göre çok daha hızlı oluyor. Fransayı geçelim Bulgaristanda bile. Henüz demokrasiye geçeli 10 yıl kadar olmasına rağmen Avrupa Birliğine daha yakınlar, ekonomileri bizden daha iyi, enflasyonları daha az, büyüme rakamları - (eksi) değil. Ve beğenmedikleri hükümeti seçimde değiştirebildiler.
Sayın nezaman bu sistem bizde yürümez, biz farklıyız savınıza katılmıyorum. Eğer Dünya standartlarında demokrasi, ekonomi vs. istiyorsak siyasetimizi Dünya standartlarına getirmeliyiz. Amacımız farklı kalmak değilse. Artık Türk sistemleri icat etmekten vazgeçmeliyiz. Saygılarımla. 

Çarşamba, 30.01.2002 12:25 vgizli 


DÜKKANLAR ve SÜPERMARKETLER

Sayın Nezaman a teşekkür ediyorum.Bana enfes bir misal ile durumu anlatabilmem için fikir verdi.Öncelikle belirteyim ki,benim sayın Pişkinsüt ün açtığı dükkandan alabileceğim bir mal ve hizmet yok.Ama şunu da sorarım:Pişkinsüt ü ve Mail bey i kim aday yaptı?Şimdi gelelim TATLICI ve TURŞUCU dükkanlarına.BİZ EN İYİ TATLICIYI ve EN İYİ TURŞUCU yu arıyoruz ve bunları ,önerdiğimiz sistemin çıkardığını başka ülkelerde tespit ediyoruz.Şu kıytırık Yunanlı bile,beğenmedikleri Junta idaresinin çağırdığı Karamanlıs marifeti ile sistemini düzeltti ve karşımıza istikrarlı bir şekilde dikildi.Sevgili solcuların ,SAĞ ÇOĞUNLUK paranoyaları Fransa da olduğu gibi,Yunanistan da da vardı.Ne oldu? İki dönem orta sağ parti iktidar olduktan sonra,geldi oturdu PASOK.İşte biz bunu anlatamıyoruz arkadaşımıza.KORKMA,KORKMA,MİLLET İYİSİNİ ARAR BULUR.Yunanlı bulduktan sonra,Bulgar,Rus bulduktan sonra biz haydi haydi buluruz.KORKMAYIN KORKMAYIN ve bu kadar bencil olmayın.Biz SÜPERMARKET (KİTLE PARTİSİ)in turşucu ve tatlıcı reyonları olsun,kardeş kardeş geçinin,Millete de faydanız olsun,diyoruz,siz illa ki kıytırık mahalle dükkanlarından alışveriş yapmak istiyorsunuz.Bence dükkan sayısını artırın.Barajları kaldırın,ittifakları yasallaştırın.Tenkid edeni partilerden kovun,ki gidip onlar da kıytırık dükkanlar açıp sonra da seçim ittifakları ile Meclis e girsinler.Orada birbirinizin gırtlağına daha iyi bir yapışın.Yumruklayın birbirinizi,sakladığınız lövyelerle kırın başlarınızı,dönmeyin .Selam ve saygılar. 

Çarşamba, 30.01.2002 16:22 atia 


GÖKÇEK MÖKÇEK..

Gökçek ten önce Ankara nın başkanı kimdi?Sarıgül den önce Şişli belediye başkanı kimdi,hangi partidendi?Ya Mersin de Macit Özcan dan önce hangi partinin belediye başkanı vardı?İzmir de? Yapmayın sayın nezaman,bu halkı tanımıyorsunuz.İddianız ,sayın atia nın ifadesi gibi,paranoya.Saygılar. 

Çarşamba, 30.01.2002 16:36 toros 


Sn.vgizli,

Ben Türkiyeye özgü bir sistem önermiyorum.Türkiyedede kullanılan seçim sistemi Barajlı D'Hont'ta sanıyorum  Fransızların geliştirip bir süre uyguladıkları bir sistem. Benim söylemeğe çalıştığım Türkiyenin siyasi ve sosyal yapısı ile partilerinin gücünün ülke çapında dağılımının diğer ülkelere benzemediğidir.Hastalık aynı olmayınca tedavide aynı olamaz.Siz karnı ağrıyanada başı ağrıyana verdiğiniz gibi aspirin verebilirmisiniz?  İki turlu dar bölge seçim sistemi Fransa ve Bulgaristanda istikrarı sağlamış olabilir. Ben Türkiyede aynı sonucu doğurmayacağını söylüyorum.Yoksa istikrara karşı çıktığım yok. Sn.atia ile benim söylediklerimin iki turlu dar bölge sistemi bir seçimde denenmediği veya detaylı kamuoyu araştırmaları ile etüt edilmediği sürece birer iddiadan öteye geçmeyeceği düşüncenize katılıyorum.Bu konuda seçmenlerin ikinci tercihlerini tespit eden detaylı kamuoyu yoklamaları yapılarak daha sağlıklı öngörülerde bulunulabilir. Tartışmaya yaptığınız yapıcı katkılardan dolayı size teşekkür ediyorum.Bu tartışma daha bir süre uzayacağa benzer. Çünkü ben söylemek istediklerimin henüz hepsini söylemiş değilim.Verimli tartışma ortamı sürdükçe düşüncelerimi söylemeğe devam edeceğim. Saygılarımla. 

Perşembe, 31.01.2002 08:12 nezaman 


Sn.atia,

Söylediklerinizi dikkatle okudum.Siyasi ve kültürel hayatımızın bazı temel problemlerine işaret ediyorsunuz. Bunlara bir bütünlük içinde ve ayrıntılı cevap vermek isterim.Bu kadar zamanı ise ancak hafta sonu bulabiliyorum. Şimdilik hoşça kalınız. Saygılarımla. 

Perşembe, 31.01.2002 08:19 nezaman 


Sn.atia,

Uzunca sayıla bilecek bir aradan sonra bıraktığım yerden devam etmek istiyorum.Biliyorsunuz Türkiye 1950 ile 1960 arasında çoğunluk sistemini uyguladı.Bu sistem içerisinde o günkü CHP halk oyunun % 45'e yakınını aldığı halde meclisteki sandalyelerin ancak % 10 - 15'ini alabiliyordu. Çoğunluk sisteminin verdiği avantajıda kullanan DP mecliste ezici bir çoğunluk yakalamıştı.Amacım eski yaraları kaşımak değil ancak 27 Mayısa bu sistemin bizi getirdiği tek parti diktası yüzünden geldiğimiz hep iddia edildi. Bu mahzuru ortadan kaldırmak üzere nisbi temsil sistemine geçildi.Hatta bir ara milli bakiye sistemi uygulandı.Bu sayede TİP gibi marjinal sayıla bilecek partiler meclise girdi. Bu sistemin bütün mahzurlarına rağmen AP 1965 - 1972 arasında tek başına iktidara gelebilecek çoğunlukları yakaladı. Ülkemizdeki siyasi yelpazenin dağınıklığından ve parti sayısının çokluğundan tek başına seçim sistemini sorumlu tutmak gerçekçi olmaz.Günümüzde fikir özgürlüğünün sınırları 1960'lı yıllara göre oldukça genişlemiştir. Siyasi İslamcılar ve Azınlık Irkçıları 1960 göre daha özgürdürler. O kadar ki kendi özgür partilerini kurabiliyorlar.1960 larda olduğu gibi kitle partilerinin içine saklanmak gereğini duymuyorlar.Bu cephelerde meydana gelen polarizasyon buna tepki olarak MHP gibi koyu milliyetçi partilerin güçlenmesine sebep oldu.Bölünmenin sebebi sosyolojiktir. Sırf seçim yasası ile önlenemez. 

Cuma, 01.02.2002 20:09 nezaman 


Sn.atia,

Siyasi yelpazedeki bölünmenin yarattığı istikrarsızlığı önemsemekle beraber vatandaşa bir seçenek zenginliğide sunduğunu düşünüyorum.Ben bazı partilerin bir birinin aynı olduğu konusunda sizinle aynı görüşleri  paylaşmıyorum. Şöyleki:
DSP : Sosyal Demokrat ama din ve ekonomi konusundaki görüşleri CHP'den farklı
CHP : Din ve laiklik konusundaki görüşleri daha katı, ekonomide daha devletçi,DSP kadar katı milliyetçi değil
ANAP : Liberal,muhafazakar,eyyamcı, cumhuriyetçi
DYP : Liberal,milliyetçi,muhafazakar,cumhuriyetçi
MHP : Katı milliyetçi,laik,muhafazakar,cumhuriyetçi
HADEP: Kürt milliyetçisi
SP : Siyasi islamcı,gelenekçi
AKP : Siyasi islamcı, oportünist, amerikancı
Bence bulardan her hangi ikisini veye üçünü aynı saymak mümkün değildir.Seçmenin seçip seçip alabileceği kadar seçenek vardır.Bunu bir zenginlik saymak gerekir.Bazı konularda partilerin bir birlerine yakın olduklarını bende düşünüyorum.Her geçen gün DSP-ANAP-CHP ve MHP-DYP bir birlerine benzemektedirler.SP ile AKP'nin farkı AKP'de bulunan genç FP'lilerin sistemle barışıp bir an önce iktidarın bir ucuna yapışmak istemelerinden ibarettir.Zaten olası bir iki turlu seçimde DSP-ANAP-CHP oylarının bir kümede MHP-DYP oylarının ayrı bir kümede toplanma ihtimali vardır.Böyle bir seçimde HADEP oyları SP-AKP oyları ile birlikte hareket edecektir.  Gelelim şu Süper Market ve Tatlıcı ve Turşucu Reyonlarına. Önce Sn.Pişkinsütü konuşalım. Ben sizin ona oy vermeyi düşünmediğinizi zaten biliyordum.Eminim Sn.toros'ta hiç bir zaman ona oy vermeyi düşünmemektedir.Bu Türkiyenin temel sorunudur.Türkçe ezan ve Türkçe ibadeti en çok savunanlar her ikiside Türkçe olsa bile namaz kılmayı düşünmeyenlerdir. Sol partilerdeki parti içi demokrasi ile de en çok ilgilenenler hiç bir zaman bu partilere oy vermeyenlerdir. Gelelim Sn.Pişkinsütün DSP'deki Genel Başkanlık adaylığı
serüvenine.Sn.Pişkinsüt o Kurultayda Genel Başkan olma şansının sıfıra yakın olduğunu biliyordu.O halde neyin peşindeydi? Amacı olay çıkarmaktı.Sn.Pişkinsüt Aydın Devlet Hastahanesinin başarılı bir Baş Hekimi ve bir önceki dönem Meclis İnsan Hakları Komisyonu üyesi olmanın dışında kamu oyu tarafından bilinen bir hizmetin sahibi değildir. DSP'nin Genel Başkanlığına aday olan birinin 12 Mart 1971'de, 12 Eylül 1980'de nerelerde olduğunu ben şahsen merak ederim. İnsan hak ve özgürlüklerini savunan birinin bu iki noktada nasıl bir duruş ortaya koydukları konunun ilgilileri için önemlidir.Taş gibi delikanlılar dururken copa ne hacet vardı denildiğinde konuşmak gerekirdi.Filistin askısını ve Pişkinsüte DSP Kurultayında yapılanı asla mazur görüyor değilim.Ancak kahramanlığın ucuza yapılanına saygı duyamıyorum. Daha öncede Gökhan Çapoğlu adında Bilkent Üniversitesi profesörü bir DSP milletvekili vardı.O da parti kurmuştu. Sahi şimdi nerelerde bilen var mı? Sn.Pişkinsütü bundan 5 sene sonra hatırlayan olacak mı acaba? Eski Romalı bir generalin ünlü bir sözü vardır.Bir nehrin
kenarında yeteri kadar uzun bir süre oturursanız düşmanlarınızın önemli bir kısmının cesetlerinin önünüzden
geçmesini izliye bilirsiniz.Siyaset uzun soluklu bir uğraştır.Kifayetsiz muhterislerin yapabileceği bir iş değildir. Siyasetçilerde kusursuz evliyalar değillerdir.Bu açıdan bakınca Mail Büyükermanın da iyi bir seçim olmadığını
söyleyebilirim.Ben zaten oy verdiğim hiç bir siyasetçinin kusursuz olduğunu iddia etmedim. Bende Türk halkının önemli bir kısmı gibi oy verirken önce lider, sonra parti, ve en sonda da adaya bakarak oy veririm. Başarı ve başarısızlığın sorumlusu da bu mantığa göre önce liderlerdir.Yoksa oy verdiğim Ankaranın Çankayasından kimin
milletvekili olacağı çok önemli değildir.Şayet benim oy verdiğim parti seçimi kazanıp iktidara gelirse ülkenin
nasıl yönetileceğine önce o partinin lideri sonra, o parti karar verecektir.Çankaya milletvekilinin önemi çok azdır.
Bizim sistemimiz sadece liderlerin seçildiği bir tür kendine özgü başkanlık sistemine dönüşmüştür.Seçmenin ülke sorunları ve politik sistem hakkında çok fazla bilgiye sahip olmadığı bizim gibi ülkelerde böyle bir sistem yararlı da olabilir. Bu yüzden de siyaset din, ırk gibi kolayca anlaşılabilir semboller üzerinden yapılmaktadır. 

Cumartesi, 02.02.2002 10:22 nezaman 


Sn.atia,

Gelelim sizin önerdiğiniz şu ünlü dar bölge iki turlu sisteme.Yunanistan bu sistemi kullanmıyor.Yunanistan sık sık
seçim yaparak istikrarı yakaladı.Uygulanacak seçim ekonomisinin yükünü kaldırabilse belki Türkiyede sık sık
seçim yaparak istikrarı yakalaya bilir. Bulgaristan ve Fransadaki durumu bilmiyorum. Türkiyede başarılı olamaz çünkü daha öncede ifade etmeğe çalıştığım gibi partilerin güçlerinin ülke sathına dağılımı homojen değil öbek öbektir.Böyle bir dağılımda iki turlu sistemin iki partili bir sistem yaratması imkansızdır.Özetlemek gerekirse:
- Tek parti iktidarı çıkarmaz.
- Aşiret reisleri ve ağaların daha çok sayıda milletvekili olması sonucunu doğurur.
- Bölgecilik,ırkçılık ve mezhepçiliğin artmasına sebep olur.
- Meclisteki temsili solun aleyhine sağ ağırlıklı hale getirir.
Daha öncede defalarca belirttiğim gibi ülkemizde henüz milletleşme sürecini tamamlamamış yarı feodal, yarı ümmet bir halk yaşamaktadır.Böyle bir ülkede ayrılıkları tahrik eden, bunun üzerinden oy toplamayı amaçlayan bir seçim sistemi sakıncalı olacaktır.Türkiyenin ayırdedici din, ırk, ve kültürel farklılıklar ile siyaset yapmaktan epeyce bir zaman uzak durması gerekir.Yerel sistemler yerine merkezi sistemler bu açıdan daha az sakıncalıdırlar. Bu konu üzerinde uzun süre durduğum için lafı uzatmayacağım.  Şimdi gelelim benim ne önerdiğime.Ben bu konunun uzmanı değilim.Uzmanı olmadığım konularda fikir belirtirken dikkatli olmak ve konunun uzmanlarından eğer hata yaparsam beni bağışlamalarını isterim. İşte benim önereceğim sistem. Önce şunu söyleyeyim.Mevcut sistemde illerin ve seçim bölgelerinin milletvekili sayısı tesbit edilirken önce her ile ve seçim bölgesine birer milletvekilliği verilmekte kalan 450 küsur milletvekilliği nüfusa orantılı olarak dağıtılmaktadır. Benim önerime göre her ile ve seçim bölgesine verilen bu bir milletvekilliği iki turlu seçim ile seçilmelidir.Eğer seçime katılan partilerden ve bağımsızlarda her hangi biri ilk turda oyların % 50'den fazlasını almışsa o milletvekilliği ona verilmelidir.Eğer kimse % 50'den fazla oy alamamışsa ülke barajını geçen partilerden en çok oy alan ilk ikisi arasında ikinci tur oylama yapılmalıdır.Bu turda en çok oy alan o milletvekilliğini kazanmalıdır. Kalan milletvekillikleri ise ilk turda alınan oylara göre ülke barajını aşan partiler arasında barajlı D'Hont sistemine göre dağıtılmalıdır.Bu sistemdede ilk milletvekilliği en çok oy alan partiye gitmektedir. Bu sistem bir sürü sakıncayı ortadan kaldırırken ülke çapında en çok oyu alan partiye prim vererek partilerin birleşmesini teşvik edecektir.Bu da siyasi istikrara yardımcı olacaktır.Beni okumak için göstereceğiniz sabra
peşinen teşekkürlerimi arzederim. Saygılarımla. 

Cumartesi, 02.02.2002 11:00 nezaman 


Sayın NEZAMAN

Aday tespitlerinin her parti için zorunlu ve hakim nezaretinde partili üyelerce gerçekleştirilmesinde hemfikiriz. Milletvekili dokunulmazlıkları konusunda da .. SEÇİM SİSTEMİ KONUSUNA GELİNCE: Daha önce de ifade etmiştim.1960 yılına kadar İL BAZINDA ÇOĞUNLUK ARAYAN TEK TURLU SEÇİM SİSTEMİ VARDI.Bu sistem dolayısı ile,bir vilayette bir parti bir tek oy fazla bile alsa,milletvekilliklerinin tümünü alıp gidiyordu.Ki bu demokratik te değildi,doğru da değildi,murakabe de sağlamıyordu,kullanılan oyların büyükçe bir bölümü temsil edilmediği için sıkıntılı sonuçlar doğdu.1960 sonrası buna tepki ile nispi temsil sistemine geçildi.Bana göre hayati yanlış burada yapıldı.İL BAZINDA ÇOĞUNLUK yerine DAR BÖLGE İKİ TURLU SİSTEME GEÇİLMELİ İDİ.O günlerden bu günlere yaşayageldiğimiz etnik,dini,mezhepsel bölücü baskılar bu dozlara tırmanamazdı. Şimdi ise önümüzde yeni bir yol ayırımı var.Eğer Kopenhag kriterleri vs. hayata  geçirilecek ise,Seçim sistemimizi bölünmelere cevaz vermeyecek şekilde tahkim etmeliyiz.Mutlaka ve mutlaka ÇOĞUNLUK arayan sistemlere geçmeliyiz.Sürekli seçimlerle düzelebilir iddiası sn. Demirel tarafından on sene önce yapılmış,dediği çıkmadığı gibi,her seferinde daha da berbat aritmetikler doğmaya başlamıştır.Sürekli seçim düzeltir diyenler GÜNÜ GEÇİŞTİRMEK İSTEMEKTEDİRLER.Ne olacak sürekli seçimlerle?Vatandaş,tüfek sesinden kaçan kuş sürüsü gibi bir o partiye bir bu partiye konup umut arayacak.Ama YAKASINA YAPIŞILACAK ADAM BULUP HESAP SORAMAYACAK.Selamlar ve saygılar. 

Pazartesi, 04.02.2002 10:14 atia 


Sn.Nezaman

Sn.Pişkinsüt nereye varır bilemem.Nereden geldiğini biliyoruz:Aday olmak için kimlere ne dozda yakınlık gösterdi ve övgüler yağdırdı,güven sağladı tahmin ediyorum.Şimdi sorun burada yatıyor:Mevcut sisteme göre, seçilecek liste sıralarına girebilmek için hangi tezgahtan geçip hangi elekten düşmek gerekir biliyoruz.Bu durumda ,KÖPRÜYÜ GEÇENE KADAR... Denilebilir mi, doğru ve etik midir değilmidir?Benim fikrimi sorarsanız,NE ŞAMIN ŞEKERİ.. derim.Yani bu sistemle ve bu şartlarla aday olmayı İÇİME SİNDİREMEM. BU ŞARTLARDA MİLLETVEKİLİ OLMAYI DA .. Çünkü dayanamam,bir gün patlarım,biryerlerde sıkıntı doğar.Ama şartların ülkemiz yararına olmadığını biliyoruz,değişmesini istiyoruz.Ülkenin idarecilerinin kabiliyet dozlarının artması hepimize yarar.Bu söylediklerimde de çok samimi ve doğru ifade ediyorum düşüncelerimi yani,içinizden geçirmeyiniz ki,KEDİ ULAŞAMADIĞI CİĞERE ŞÖYLE DER.. FALAN.Kesinlikle BEN SAYIN TAYFUN İÇLİ DEN HÜR ÜM.Veya NEVFEL ŞAHİN den, veya BÜLENT AKARCALI dan, Veya FARUK BAL dan.. Onlar,gördükleri aksaklıkları dile getirmekten imtina edebilirler.Çekinebilirler veya Parti gerekleri açısından tam tersini bile savunmak zorunda kalabilirler.Ben DAHA HÜR üm. Parti çeşitliliği konusuna gelince: Birleşik Amerika da YİRMİBİN siyasi parti faaliyet gösteriyormuş.Seksenikibuçuk millet de yaşıyor.Ama istikrar var.Neden?FİKİR İFADE HÜRRİYETİ VAR.HER TÜRLÜ FİKRİN PARTİSİ VAR, KISITLAMA YOK.Ama,bunların tümü parlamentoda temsil edilecek diye bir demokrasi kuralı yok.Saygılar. 

Pazartesi, 04.02.2002 13:47 atia 


Sn.atia,

Milletvekili adaylarının tesbiti ve dokunulmazlık konusunda sizinle aynı fikirdeyim.İş önerdiğiniz dar bölge iki turlu seçim sistemine gelince sizin gibi düşünmediğim açık.Önerdiğiniz sistem Türkiyenin mevcut hiç bir sorununu
çözmeyeceği gibi yeni sorunlar çıkaracaktır.Bunları çok ayrıntılı olarak daha önce açıkladığım için tekrar bu konuya girmeyeceğim. Her sistem eninde sonunda onu uygulayanlar kadar iyi veya kötüdür. Kerpiç evleri ne kadar iyi inşa ederseniz ediniz depreme dayanamıyor.Türk Milleti siyasi davranışlarını ekonomik ve sosyal meseleler üzerine değilde komünizm gibi ölü ideolojileri, dinleri, ırkları tartışarak şekillendirdiği sürece hangi seçim sisteminin uygulandığı o kadar da mühim değildir. Bu noktaya kadar beni dinlemek için gösterdiğiniz sabra teşekkür ederek, bu tartışmayı burada noktalıyorum. Saygılarımla. 

Salı, 05.02.2002 08:23 nezaman 


Sayın Nezaman,

Çok yararlı bir fikir alış verişi oldu.Sizin DSP ve Sn Ecevit sevginizi saygı ile karşılıyorum.Seçim sistemi konusunda DSP nin ve sayın Ecevit in de görüşleri zaten KIRK YILDIR DEĞİŞMİYOR,AYNI.Nispi temsil sistemini getiren 1961 Kurucu Meclis i de zaten belirli bir siyasi görüşün temsilcileri idi.Bunların arasında kimlerin olduğu da bellidir.Dolayısı ile, ısrarlı nispi temsil arayışınızı da yadırgamıyorum.ÜLKE BARAJI ve SEÇİM İTTİFAKLARI konusunda net bir görüş belirtmediğinizi tespit ettim.Anladığım kadarı ile, DSP ilk fırsatta ANAP ile birlikte ÜLKE BARAJINI DÜŞÜRMEYİ ve SEÇİM İTTİFAKLARINI SAĞLAMAYI DENEYECEK.Böylece ülkemizin başının daha da derde girmesi sağlanacak.Ardından da HALKIMIZ BÖYLE, NE YAPALIM DENİLMEYE DEVAM EDİLECEK.Tabii inanan olursa.Katılımlarınızdan dolayı size teşekkür ediyorum.Biz tabii ki yolumuza devam edeceğiz.Arada sırada uğrarsanız memnun oluruz.Selam ve saygılarımla. 

Salı, 05.02.2002 09:21 atia 


Güzel tartışma

Gerçekten güzel bir tartışma oldu. Farklı görüştekiler bile enazından aday tespiti ve dokunulmazlıklar konusunda fikir birliği içinde. Umarım siyasetçilerimizin dikkatini çeker. 

Çarşamba, 06.02.2002 12:12 vgizli 


Sayın Nezaman

Uzun süredir İstanbul dışındaydım.Ankarada 3 gün kaldım.Sizede uğrayıp bir çayınızı içmek isterdim.
Süte ak diyenin arap olmasının tabiki önemi yok ama ortalıkta ben aslında japonum diye dolaşıyor sanırım.Aslında japon olmasınında önemi yok yeterki doğruyu bilelim. Bu arada sizinkiler hortumcuları saldı.Mahkeme kararı falan demeyin allah aşkına.Cumhurbaşkanı ile kavga dövüş davayı DGM den al.İçeri atmadıklarının bankalarını kurtar.E haliyle içerdekilerinde salınması lazım.İlk duruşmada onlarda dışarı.
Eğer dediğiniz gibi siyasetten,siyasetçiden bir çıkarınız yoksa kendinizi keriz gibi hissetmedinizmi?Sizce 480 trilyondan Hüsama ne kadar düştü?

Perşembe, 07.02.2002 11:32 bay__e 


550=0 Ne demek?

Semb rümuzlu arkadaşımız,bir haberi yorumlarken 550=0 yazmış.Acaba ne demek istemiş,merak ettim.Bilen veya tahminedeniniz varsa lutfen beni de aydınlatsın.Selamlar. 

Perşembe, 07.02.2002 13:56 atia 


EĞER BU YASALAR DÜZELMEZSE

Bu yasalar düzelmez ve gerçekten temsili sistem yaratılamaz ise, bir de üstüne üstlük AB yolunda devleti gevşetici yasalar peşpeşe çıkmaya devam ederse FETRET DEVRİ BAŞLAR.Eğer Kopenhag kriterleri ve diğer kişisel hakları (Bu haklardan ne kastediliyor ise?) alabildiğine serbestleştiren yasalar yürürlüğe konulacak ise,SEÇİM SİSTEMİMİZİ ÇOĞUNLUK ARAYAN SİSTEMLERDEN BİRİ HALİNE,EN UYGUNU DA İKİ TURLU DAR BÖLGELİ HALE GETİRMEK GEREKİR DEVLETİ AYAKTA DİK TUTABİLMEK İÇİN.Bu arada da, aday tespitlerini parti tabanlarına yayarak DESPOT GENELBAŞKANLARIN KEYFİLİKLERİNE BİR NEBZE SET OLUŞTURMAK GEREKİR.Yoksa işimiz nanay.Dün bir tv kanalında gençlerin istikbalden ne beklediği soruluyordu.SOKAKTA DURDURDUKLARI BİR TEKİ YARINIMDAN UMUTLUYUM DEMEDİ.Politikacılarımız bu MİLLETE BU KÖTÜLÜĞÜ NEDEN YAPIYORLAR? YIKILAN BİR ÜLKEDE SİZİN BİNALARINIZ AYAKTA KALABİLİR Mİ?BIRAKIRLAR MI?Selam ve saygılarımla. 

Pazartesi, 11.02.2002 09:15 atia 


Umut

Sadece gençlerde değil toplumun hiçbir kesiminde yarından umut kalmadı Sayın Atia, hiçbirimizde. Bugünü kurtaarmanın derdine düştük. Ve hala Ankaranın lordlarına derdimizi anlatamıyoruz. Sayın İçlide uğramaz oldu artık. Yazdık yazdık olmadı, biz mi gitsek Ankaraya. 

Salı, 12.02.2002 12:49 vgizli 


Sayın Vgizli

Ankara nın LORD ları.. Tarifiniz çok güzel.Bu gün size çok hazin bir Türk tarihi hatırlatacağım.Kırım Han ının (Türk Hanlığı)oğulları babalarının ölümünden sonra birbirleri ile kavgaya tutuşurlar.Biri gider o zamanlar kıytırık bir feodal derebeyi olan Rus prensi ne.Ve der ki,kardeşimi yenmeme yardım edersen,KIRIM senin olsun ,bana Kiev civarında bir büyükçe toprak ver.Birlikte giderler KIRIM I RUSLARA TESLİM EDERLER.. Başımızın derdi RUS İMPARATORLUĞU NUN TEMELLERİ ATILMIŞ OLUR.Kırım Hanlığı da tarihe karışır..İşte kısaca böyle..Bir başka örnek daha:Osmanlı Sultanı gider Avrupa tefecilerinden borç para alır ve Dolmabahçe sarayını yaptırır.Borcunun faizini bile ödemek mümkün olmaz.Bir başka örnek daha:Sultan Vahideddin DEVLET İ_ ALİ yi kurtarmak adına SEVR i imzalatır.DEVLET _ ALİ DEDİĞİ ŞEY İŞGAL ALTINDAKİ ISTANBUL DA BULUNAN KENDİ SARAYLARIDIR... Adamın Devleti ali si kendi AİLESİNİN BULUNACAĞI SARAYLAR VE BAHÇELER dir.Bütün bunlar olurken,HANGİ ÜLKENİN MANDASI OLALIM diye tartışıyordu Osmanlı burjuvazisi.. Şimdi ben bunları yazdım ya,birçok adam globalleşmeden, küçülen dünya dan,vizyon dan falan dem vuracak.Globalleşirken kendi kültürümüzden,kişiliğimizden neler veriyoruz,düşünülmüyor.Ben Batı düşmanı falan değilim.Hatta ABD ile yürütegeldiğimiz ilişkilerin ŞAHSİYETİMİZİ RENCİDE ETMEYECEK ŞARLARLA GELİŞTİRİLMESİNİ DE FAYDALI GÖRÜRÜM.Ama iki kardeş bile olsak,kendi evlerimizdeki aile yapımızı savunmak ve saygın tutmak durumundayız. Avrupa Birliği konusunda ise, Sayın Vgizli,AB konusunda çok yoğun bir ters propagandanın baskısı altında olduğumuz hissediliyor.Halkımıza yalnızca AB nin yaşam ve tüketim imkanları gösteriliyor.Şimdi soru şu:Acaba bizi alacaklar mı? Bölüp parçalayıp mı almayı düşünüyorlar? Neden KIBRIS konusunda ve İnsan Hakları ve demokratikleşme adı altında gizlenen BÖLÜCÜLÜĞÜ YASALLAŞTIRMA ısrarlarında YOĞUNLAŞMIŞ BULUNUYOR AVRUPA BİRLİĞİ?Acaba ALMANYA (Germanya)HİNT -AVRUPA DİL VE KAFATASI ZİNCİRİNİ TAMAMLAMA FAŞİZMİNDEN VAZGEÇER Mİ?Onlara göre HİNT- AVRUPA dil ve kafatası zincirini kıran TEK ÜLKE OLAN TÜRKİYE VE TÜRK HALKININ PASİVİZE EDİLMESİ projesi rafa kaldırıldı mı?Bu adamlarla birlikte yaşayacaksak,ve HÜR DEMOKRAT VE GÜÇLÜ OLACAKSAK,MUTLAKA SEÇİM VE PARTİLER YASAMIZIN BİZİM ÖNERDİĞİMİZ ŞEKLE GETİRİLMESİ ve HEMEN AKABİNDE DE DEMOKRATİKLEŞME VE İNSAN HAKLARI ile neyi kastediyorlar ise o yasaları çıkarmamız gerekir.Önce onların talep ettikleri yasaları çıkarır ve seçim sistemimizi bu halde bırakırsak,TÜRKİYE DÜŞMANLARI BAŞARILI OLURLAR.İşte böyle sayın Vgizli.Benim aklım bu kadarına eriyor.Bu satırları da vicdanen rahatlamış olmak,kalıcı bir yerlere not edebilmek için yazıyorum. Sayın Tayfun İçili den veya herhangi bir başka Meclis üyesinden bizim önerdiğiz değişiklikleri beklemiyorum. Baksanıza,Akbulut şuraya gidiyor,filanca başka yere.Adamlar aralarında köşe kapmaca oynuyorlar. Bize ne faydası var? Selamlar ve saygılar. 

Perşembe, 14.02.2002 11:15 atia 


Hergün yeni bir umut


Aslında gelişmelere bakınca umut kalmıyor ama ülkenin geleceği için alimizden gelen şimdilik sadece umut etmek. Siyasetçilerimiz belki bu hafta gerçekleri fark etmeye başlayabilirler. Selam ve saygılar hepimize. 

Pazartesi, 18.02.2002 11:12 vgizli 


ZAMAN DARALIYOR

Siyasi yapımızı,seçim sistemimizi,politikacılarımızı revize etmek,yenilemek için gerekli zaman daralmakta.Türkiye ne yapacaksa yapmalıdır bu konularda.Selamlar. 

Pazartesi, 18.02.2002 11:15 toros 


AB KAREN FOGG ve DUT YEMİŞ BÜLBÜLLER

Dün akşam ,Fatih Altaylı nın tv programındaki tartışmaya takıldım.Emekli büyükelçi ERALP,Mahir Kaynak,Perinçek,ve ismini hatırlayamadığım (bundan dolayı da üzgünüm)emekli bir binbaşımız,Ankara Barosu nun yönetim kurulundan avukat bir hukukçumuz,ve AB Cİ BİR VAKFIN TEMSİLCİSİ..Tespitlerimi ve duygularımı bu satırlarda belgemek istiyorum:Mustafa Kemal in ULUS DEVLETİ ni savunmak ülkemizi temsil etmiş ve adı epey duyulmuş bir büyükelçi ye düşmedi,o büyükelçi ülkemize yapılan MÜSTEMLEKE MUAMELESİNE AKLINCA KILIFLAR UYDURMAYA ÇALIŞTI.Bir emekli ve gayet ciddi dünya bilgisi ile donanımlı Subayımız bir cepheden,yine gayet donanımlı olduğu anlaşılan Hukukçumuz (Baro Yöneticisi)kendi cephesinden FOGG un yaptığının NEDEN CASUSLUK VE TÜRK DEVLETİ NE SAYGISIZLIK OLDUĞUNU ÇOK İYİ ANLATTILAR İZAH ETTİLER.Haberleşme hürriyeti .. Falan.. Bu yapılanın neden haberleşme hürriyeti ile alakalı olmadığını,neden BİZE İHANET OLDUĞUNU kanunla nizamla,emsalle anlattılar.Buraya kadar her şey iyi de..Gönlüm ANAP,MHP,DYP,CHP temsilcilerinden birilerini aradı.ULUS DEVLETİ SAVUNMAK İÇİN BUNLAR NEREDE İDİLER? Kimi adaylığından kimi maaşından,kimi koltuğundan korkuyor,susuyor..İnançlarının aksine bahaneler üretiyorlar. Bu şekilde gireceğiniz AB de,o muazzam ÖNYARGILI ÇOĞUNLUĞUN PARLAMENTOSUNDA HER GÜN BİR YENİ OYLAMADA DAYAK YİYECEĞİZ,AŞAĞILANACAĞIZ..İşin kötüsü daha da miğdelerinden bağlı olacaklarından,bir şey olmamış gibi davranacaklar bizim temsilciler.SEÇİM SİSTEMİ DEĞİŞMEZ İSE BU GİDİŞ YANLIŞ 

Salı, 19.02.2002 12:05 atia 


İTTİFAK ARIYORLAR

Barajı geçemeyeceğini bilip gören bazı aşırı kurnaz ve muhterisler İTTİFAK YAPILACAK PARTİ ARIYORLAR.Yahu memleket elden gidecek,bunlar üç beş sene daha koltuklarında kalma derdinde,hastalığındalar.Bakalım bizim mi onların mı,yoksa hepimizin mi BAŞIMIZA BİR GELECEK VAR? 

Salı, 26.02.2002 09:40 atia 


Gündem.

Ülke satılıyor. Son günlerde üst üste gelen olaylar bu ülkeye olan inancımı kaybettiriyor. Örneğin Fogg olayında siyasetçilerimiz ve gazetecilirimizin olayın içeriğini bırakıp şekille kamuoyunu meşgul etmeleri alıştığımız bir tutumdu ama dünkü Hürriyette Emin Çölaşanın, Aydınlık dergisinden yaptığı alıntı aslında çok saygın gazetecilerimizin üç kuruş kişisel menfaat için ülke çıkarlarını nasıl göz ardı edebildiğini, sattığını, gösteriyor. Bizde bunlardan toplumu yönlendirmelerini bekliyoruz.  Sonra idam olayı. AB ye verdiğimiz kısa vadeli sözleri tutamamışız henüz. Ekonomik kriz, rüşvet, yolsuzluk, gelir dağılımında adaletsizlik, sağlık, eğitim benzeri sorunlar devam ediyor. Bu sorunları çözmek için seçim öncesi vatandaşa, geçen yıl AB ye verilen sözleri tutmadıklarını, ekonomik krize yol açtıklarını unutturmak için habire gündemi değiştiriyorlar. Fogg olayı, kurban kesiminin şekli, idam kalksın mı? bitti şimdi de pkk siyasallaşsın mı? O da bitince ne icat edecekler bakalım. Bir şeyler uydurmak için gösterdikleri enerjiyi toplumda güveni sağlayabilmek için harcayabilselerdi kriz zaten  kendiliğinden aşılırdı. Kimse bir başkasına güvenmiyor. Öncelikle güvenilir siyasetçilere ihtiyacımız var. Ne yazık, siyasetçilerimizin olması gereken diğer özellikleri değil sadece güvenilir olabilmeleri yeterli. Onu bile bulamıyoruz.

Çarşamba, 27.02.2002 11:45 vgizli


Gündem

Gündemi takip etmeye çalışmaktan başım döndü. Dün bir yazı okudum, yarım saattir düşünüyorum nerde okudum, kim yazdı hatırlayamıyorum. Özet olarak, Türkiyenin yöneticileri(?) politikasını 3 güce havale etti deniliyor. Dış politika Amerika, ekonomi IMF iç politika ise Avrupa Birliği güdümünde. Hükümet ve meclis bu kurum ve devletlerden gelen direktifler doğrultusunda kararlar alıyor. Ve biz bağımsız Türkiye Cumhuriyetinde yaşadığımızı sanıyoruz. 

Cuma, 01.03.2002 11:16 vgizli 


SAYIN ve SEVGİLİ Vgizli

Endişelerimizde keşke haksız olsak.Bakınız şu son birkaç haftada olanları hatırlamaya çalışalım: KAREN FOGG un ülkemizin bütün ulusal değerlerini tahribe yönelik çalışmalar yaptığı ,bu çalışmalarında da kendine işbirlikçiler bulduğu anlaşıldı.Anlaşılamayan taraf,bu ulusal reaksiyonu körükleyen kişinin kim olduğu!!.Vah ki ne vah.Fogg un yediği herzeleri açıklamak için DSP-MHP-DYP-ANAP-CHP sözcüleri nerelerdeler? Hadi anlaşıldı ki,DİN TACİRLERİ ve ERBAKAN TALİBANI da bölücüler gibi AVRUPANIN KAPISINA ŞİKAYET KUYRUĞUNA DİZİLMİŞLER.Avrupalı nın ekmeğine yağ sürüyorlar.Avrupalı bir taraftan bize SİZDE İSLAM RADİKALİZMİ VAR diyor,diğer taraftan O nları BESLİYOR.Bunu yaptıklarını da yine FOGG denilen MATA HARİ nin yazdıklarından anlıyoruz.Geçelim FOGG u.Gelelim DÜNKÜ AVRUPA PARLAMENTOSUNA.Tam da Mesut Bey oralarda dolaşırken ,Avrupa Konvansiyonu adı verilen GEYİK MUHABBETİ CEMİYETİNE GİTMİŞKEN,adamlar KÜÜÜT diye ERMENİ lerin haklarını savunan,bir milyon AZERİ Yİ topraklarından evlerinden süren ERMENİSTAN ın rahatını arayan, AZERİ TÜRK ün İNSAN HAKKININ unutulduğu bir raporu kabul ediyor.Bunların yaptığı IRKÇILIK DEĞİL,DİN AYIRIMCILIĞI DEĞİL DE NEDİR?Avrupa birliğine girelim mi? Girelim.Girelim de,ŞAHSİYETİMİZLE OYNATMADAN GİRELİM.GİRELİM DE,BİRİNCİ SINIF BİLETLE GİRELİM.Bu olamıyorsa,ACELE ETMEYELİM,ŞARTLAR YERİNE GELİNCE GİRELİM.Şartlar nasıl yerine gelecek: ANKARA DA BEYNİ,BEDENİ,İLİŞKİLERİ,BÜRORASİSİ,SİYASİSİ KİREÇLENMEMİŞ İDARECİLERİMİZİN SAYISININ ARTMASI İLE..SEÇİM SİSTEMİ... 

Cuma, 01.03.2002 11:58 atia 


KİREÇLENMİŞ SİYASET

Başımıza gelenlerin sebebi, ANKARA DA ÇÖREKLENMİŞ VE YERLERİNDEN OYNATILAMAYAN SİYASET BEZİRGANI TAİFESİDİR.Türkiye de siyaset kendini yenileyemiyor.Sebebi ise SEÇİM VE SİYASİ PARTİLER YASALARIDIR.Saddsam ın seçim sisteminden,Esad ın seçim sisteminden ve SOVYETLERİ BATIRAN ,DAĞITAN KREMLİN ÇİŞİNİ TUTAMAYAN TAKIMI ENTRİKALARINDAN NE FARKI VAR BİZİM SİSTEMİN?Sistem değişmeden ,NE KİŞİLİKLİ DIŞ POLİTİKA,NE IMF KAPISINDA DİLENCİLİK,NE GENÇLERİN ÜLKEDEN KAÇIŞ İSTEKLERİ BİTER.Önce sistem arkadaşlar ,önce sistem...Herkese iyi haftalar. 

Pazartesi, 04.03.2002 08:42 atia 


ANLADIĞIM KADARI İLE

Arkadaşlarımızın bir çoğu,senin partin benim partim diye çekişmekten hoşlanıyor.Ben yine soruyorum: ADAYLARI KİM TAYİN EDECEK? Olmaz,bu böyle yürümez.Yürümüyor zaten.Selamlar,saygılar. 

Perşembe, 07.03.2002 08:35 atia 


Parti içi sistem.

Demokrasi halkın kendisi adına kararlar alacak temsilcileri seçmesidir. Temsilcilerin aldığı kararların halk adına olduğunun halk tarafından denetlenebilmesi gereklidir. Halk beğenmediği temsilcisine bir daha oy vermez. Ama bizde temsilci değil parti oylanır. Parti genel başkanı ile özdeşleştirilir. Diğer adayların fazla bir önemi yoktur. bu yüzden seçim kaybeden parti en fazla genel başkanını değiştirir. O da başkan parti içindeki delegeleri ele geçirdiği için mümkün olmaz. Çok tepki alınan durumlarda göstermelik olarak bir kaç ay yönetim bırakılır. Ortam düzelip tepkiler azalınca delege yardımıyla tekrar yönetim ele geçirilir. Delegeyi ve milletvekili adaylarını genel başkan seçtiği sürece bu böyle sürer gider. Bizler de adlarında, tüzüklerinde veya ilkelerinde, demokrasi, demokrat, cumhuriyet vs. olan, olduğunu iddia eden çıkar topluluklarından birşeyler umarak, Avrupa birliği, asya bilmemnesi benzeri örgütlerin kapısında 3 kuruşluk çıkar için bekleriz.

Cuma, 08.03.2002 11:55 vgizli 


delege her şeyi delegelendir.

delege a dan z ye bütün partilerin p.z.v.ng.d.r. delege yurttaşa tecavüz edendir. genel başkan maşası yaklaşık 10.000 delege devamlı tecavüzcü coşkundur. 

Cuma, 08.03.2002 19:14 spontone 


EN İYİSİ TERCİHLİ SİSTEM

Partiler adaylarını seçilecek sayının iki veya üç misli kadar belirlesinler vatandaş tercih kullansın. 

Pazartesi, 11.03.2002 09:20 toros 


Sayın Atia

Türkiyenin genel durumunun bizleri de zaman zaman etkilemesi kaçınılmaz.Herhalde yine böyle bir döneme girdim. Bir kaç haftadır dikkatimi herhangi bir konuda yağunlaştıramıyorum. Oysa araştırmak istediğim konular birikti, seçim sistemi ve politika konusunda söylemek istediklerim birikti, firmada işlerim birikti. Daha önceleri çok daha yoğun dönemlerin altından kalkabilmiştim. Şimdi üzerimde bir bıkkınlık var. Nette, gazete,dergilerde bulduğum yazıları okumaya bile dermanım yok. TNN forumlarda, internette başka forum, tartışma gruplarında, basında bir şeyler yapmaya çalışan birkaç kişi var. Karşımızda ise iş adamı, mafya, medyanın güzide yazarları, politikacı, bürokrat, yalaka ve bunlar tarafından uyutulan çok büyük bir cahil kitlesi. Hepsi vatansever sorarsanız ama AB veya ABD den emir almaktan gocunmuyorlar. Çok kıymetli parti genel başkanları, gazete sahipleri, yazarlar, işadamları gidip Bilderberg toplantılarına katılıyor, dönüp Türkiyede kamuoyu oluşturup ülkenin geleceğine yön verecek politikalar üretiyor. Ve biz hala bağımsız bir ülkede yaşadığımızı sanıp, bizi yönetenlerin(?) seçim sistemini değiştirmesi için kamuoyu oluşturmaya çalışıyoruz. Oysa çoğunluk sistemin değişmesinin önemini kavrayamayacak kadar siyasetten uzak, siyasi cahil. Burada bile belden aşağı vurmadan, demagoji yapmadan 20 kişi tartışamıyoruz. Ne diyim Sayın Atia, size, bize Allah kuvvet, sabır versin. Sizin enerjiniz, söyleyecekleriniz bitmesin. Sağlık ve mutluluk dolu günler dilerim.

Perşembe, 14.03.2002 11:02 vgizli 


SEVGİLİ ve MUHTEREM Vgizli

Sokağa çıkıp nümayiş yapacak halimiz yok ya.. Biz de medenice düşüncelerimizi '' ÜLKEMİZ İÇİN İYİ OLUR'' kanaati ile çeşitli yasal zeminlerde tespit ediyoruz.Sevgili ve muhterem dostum.Bakınız , ülke idaresi açmazda.Sayın Başbakanımız ÜLKENİN YÜKÜNÜN ALTINDA DİLİNİ DOLAŞTIRIYOR.Biraz kara mizah olacak ama, BAŞBAKANLIĞA GİDERKEN AYAKLARINI SÜRÜYOR.Mesut Bey ,TÜSİAD ın isteklerini yerine getirerek Onların gücünü (Medya DAHİL) arkasına almayı umarken, BÖLÜCÜ ,FEDERASYONCU ve GERİCİLER ile Bunların yanında yer tutmuş maaşlı lobicileri yanına alma hesabı ile ABUK bir KAYITSIZ ŞARTSIZ AB cilik taslıyor.Devlet Bahçeli İKTİDARDA KALMA İLE, ALET OLDUĞU TERSLİKLERİ TARTIYOR.DYP nin başında bir _(kendi deyimleri ile)-GÜZELLER GÜZELİ kulağına ne söylenirse ,dudaklarını büke büke tekrarlıyor.CHP kendini toparlamaya uğraşıyor.Bölücüler AB kapısında ülkemizi şikayet için yatıp ,şikayet için kalkıyorlar.
BÜYÜK ATATÜRK BULUNDUĞU YERDEN BİZİ İZLİYOR.
BAĞIMSIZLIK VE İSTİKLAL BENİM KARAKTERİMDİR...
MİLLİ BENLİĞİNDEN TAVİZ VEREN MİLLETLER,BAŞKA MİLLETLERE AV OLURLAR..
DİLİMİZDEKİ YABANCI KELİMELER YERİNE TÜKÇE KELİMELER TÜRETİN ...
GAFLET ,DALALET VE HATTA HIYANET İÇERİSİNDE OLABİLECEK İKTİDAR SAHİPLERİ OLURSA, DİRENİN...
MUHTAC OLDUĞUN KUDRET DAMARLARINDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.. DİYOR veee İMZASINI ATIYOR: ATATÜRK... Selam ve saygılar aziz dostum. 

Cuma, 15.03.2002 11:08 atia 


Yukarıdaki tespiti tekrarlıyorum

Yukarıda yapılan tespiti tekraren onaylıyorum.Selamlar ,saygılar,sevgiler. 

Pazartesi, 18.03.2002 09:26 aralp 


Kriz bitti !

Koskoca kurtarıcı bakan Derviş, Amerikalarda açıkladı: Kriz bitmiş. Hepimize hayırlı olsun. 

Perşembe, 21.03.2002 10:29 vgizli 


KRİZ NEREDEN KAYNAKLANMIŞTI ?

Yaşadığımız kriz,Türk Bankalarına,ithalatçılarına,sanayicilerine riskli krediler açan BATILI TEFECİLERDEN kaynaklanmıştı.Bunlar normal ticari şartlar çerçevesinde ALACAKLARINI TÜRKİYE DEKİ MUHATAPLARINDAN TAHSİL EDEMEYECEKLERDİ.Ne yaptılar? Gidip kendi devletlerine başvurdular.Bu arada da bizdeki yatırımlarını kaçırmaya başladılar,kriz doğdu.Bu devletler de IMF ye dediler ki,GİDİN TÜRK HÜKÜMETİ İLE ANLAŞIN,BİZİM ÖZEL SEKTÖRÜMÜZÜN ALACAĞINI DEVLET BORCU OLARAK KABUL EDİP GARANTİ ETSİN,BİZ DE IMF KANALI İLE PARA YOLLAYALIM, BU PARALARI KULLANMADAN ,DOĞRUCA BİZİM TARAFA ,ALACAKLILARA HAVALE ETSİN..Kriz de bitsin.Tabii bu durumda ,kendi özel teşebbüsünü kurtarmış oldular.Bizim MİLLETİN TÜMÜNÜ,BİZİM BATAKÇI BANKALAR VE ÖZEL TEŞEBBÜSÜN KAYIPLARINDAN DOLAYI BORÇLU HALE GETİRMİŞ OLDULAR...DERVİŞ MARİFETİ İLE..İşte size kısaca kriz bitmesinin anatomisi.Yanlışı yapan yaptı,yiyen yedi,BORÇ HALKIN TÜMÜNE CİRO EDİLDİ..Hani serbest piyasa ekonomisi? Hani İFLAS da KAR da piyasa ekonomisinin olmazsa olmaz şartlarından dı?Doğrudur,bir manada kriz bitti.Yani Türkiye den alacaklıların krizi bitti.Alacaklarını DEVLET BORCU HALİNE GETİRDİLER.Türk Halkı nın KRİZİ DAHA UZUUUUUN SENELER SÜRECEK. 

Perşembe, 21.03.2002 11:04 atia 


Sen bak işine

yapmayın arkadaşlar,işimizi bozmayın.biz yıllardır bu şekilde aday oluyoruz,gelir elde etmek amacıyla bir yatırıma sermaye koyuyorsanız,siyasi partilerede yüksek sermayeler koyuyoruz,yüksek yüksek gelirler sağlamak amacıyla.tek farkı sn.atia bu yapılanmaya siyasi parti der,benim gibiler de siyasi ticarethane.bu kadar küçük bir nüans farkı sadece.seçim sistemimiz tabiki iki aşamalı.önce delegeleri belirleriz.mümkün olduğunca masrafı fazla olmayanlar ayarlanırsa/pardon seçilirse/bir akşam yemeği,bir takım elbise,kızını oğlunu bir işe yerleştirme,şehir dışında küçük bir hazine arazisi,bankadan küçük bir kredi vs. vs.bunları ayarlamak kolay mı sanıyorsunuz.eh ondan sonra odunu da aday listesine koyarsak o da seçilir diyorlar.ama bunlar dedikodu sadece. 

Perşembe, 21.03.2002 23:18 nihatatacan 


Sporda demokrasi

Dünkü Hürriyetten; GS genel kurulunda yaklaşık 3500 delege oy kullanmış, haftaya BJK da yaklaşık 9000 kişinin oy kullanması bekleniyor. Siyasi partilerin genel kurulunda ise 1200 civarı delege oy kullanıyor.
Partilerde genel kurula katılacak delege sayısı yasa ile belirli, klüplerde ise üye olup aidatları ödemek yeterli.
Delege sayısının daha çok olması tabiki spor klüplerini daha demokratik yapmıyor. Ama klüplerde çoğunluk başkanın ve yönetimin başarısız olduğunua inanıyorsa değiştiriyor. Cumartesi GS başkanını değiştirdi. Biz yıllardır başkanını değiştiren, genel kurulda seçimle, bir parti göremedik. Umarım siyasi, demokratik partilerimiz cumartesi günü GS genel kurulundan ders almışlardır. Eğer takip edememişlerse haftaya BJK genel kurulu var. Gidip yerinde izlesinler. BJK büyük klüptür. Eminim gelen siyasetçileri iyi bir şekilde ağırlar.

Pazartesi, 25.03.2002 11:36 vgizli 


Kara göründü!

Başbakan Bülent Ecevit, ekonominin nihayet düzlüğe çıkmaya başlamış gibi göründüğünü ifade ederek...
'düzlüğe çıkmaya başlamış gibi görünmek' Bir dahaki sefere bari anlatmak istediklerini Türkçe ifade edebilen bir başbakan seçelim.

Çarşamba, 27.03.2002 12:51 vgizli 


MIŞ GİBİ GÖRÜNMEK.....

Mış gibi görünmek BİR PSİKOTİK SORUNU İFADE eder.ŞİFOZRENİK BİR DURUMU. HALUSİNASYON İFADESİDİR..MİŞ gibi GÖRÜNMEK..Bana da öyle geliyor ki, BİZİM  DEMOKRASİMİZ TIKANMIŞ GİBİ GÖRÜNÜYOR....Selamlar. 

Çarşamba, 27.03.2002 13:23 atia 


OYUN TEORİSİ

Pazar gecesi,HABER TÜRK te Prof.Murat SERTEL i ve tartışma ekibinin çok zevkli OYUN TEORİLERİ tartışmasını izledim.Prof.Sertel i daha önce ne duymuş ne de dinlemiştim.Bu da benim eksikliğim ..Prof.Mahir Kaynak ı bir çok defalar dinledim,okudum. O da ülkemizde eksikliği duyulan Düşünce Üreticilerindendir. Bazıları Komplo teorisi falan derler ama,ülkemizde olayların nasıl gelişebileceği yönünde senaryolar üretmek çok faydalı .Beğenmeyebilirsiniz ama,üşenmeyin siz de başka bir senaryo üretin.Bu senaryolar,OYUN TEORİSİ nin parçaları olsun..Neyse,fazla karıştırmadan Prof.Sertel e dönelim.BU kadar aklı başında,bu kadar özenle seçilmiş ve bu kadar güzel matematiksel zihinle sıralanmış az kelime ile çok şeyler anlatan cümleler le ben buradayım diyen bir bilim adamımız olduğu için gurur duydum ve sevindim.Hele ÜLKEMİZDEKİ SİYASETİN YANLIŞ BİR OYUN TEORİSİ İLE YÜRÜTÜLDÜĞÜNÜ,SİYASETİN SEÇİM VE PARTİLER YASALARININ DEĞİŞTİRİLMESİ İLE ,YANİ OYUN KURALLARININ DEĞİŞTİRİLMESİ İLE FAYDA ÜRETİR hale geleceğini ifade edişi o kadar vecizdi ki..VE.. TERCİHLİ OY VERME İŞİNİ BİR MAYMUN BİLE YAPABİLİR,BİZİM MİLLETİMİZİN YAPAMAYACAĞINI SÖYLEMEK HAKrettir.. DEYİŞİ.. Herkese iyi haftalar,selamlar,saygılar.. 

Pazartesi, 01.04.2002 08:35 atia 


Sn.atia,

Aynı proğramı bende izledim.Bende Sn.Sertel'in söylediği bir çok şeye katılıyorum.Bu tartışmalar sırasında aklıma bir şey takıldı.Partilerin giderek küçülmesi etkilerinin azalması yani sivil iktidarın zayıflaması ile  sonuçlanıyor. Biliyorsunuz Türkiyede siyasi iktidar siviller ile askerler arasında paylaşılıyor.Bu toplamı bir eden bir etkinlik.Yani sivillerin etkisi azalırken askeri kanadın etkisi artıyor. Bizim çözümsüzlük diye gözlemlediğiz olay aslında bir tür çözüm olabilir. Olaya biraz da bu açıdan bakmakta yarar var sanıyorum. Saygılarımla. 

Pazartesi, 01.04.2002 17:42 nezaman 


Sayın NEZAMAN,merhaba..

İnanırmısınız,sizi yalnızca yazdıklarınızdan tanımama rağmen,sizin de ,sayın Vgizli nin de zaplarken Prof.Murat Sertel in kelimelerine rastlarsanız takılacağınızı düşündüm.Mesajınızdan memnunluk duydum. Sayın Nezaman, hatırlarsanız, Prof.Sertel ülkemiz siyaseti için şunları söyledi: Özal,yemeğe duyduğu açlık gibi bazı siyasi konulara da aşırı açlık duymuştu..Bir koy beş al gibi veya mesnetsiz hesapsız iktisadi hareketliliği RASTLANTISAL OLARAK BAZI OLUMLU neticeler de vermiş olabilir..Sayın Ecevit iyi niyetle ve gayretle memleketine hizmet için çabalıyor,KABİLİYETİ ve YETERLİLİĞİ ayrı bir tartışma konusu..Bir de sordular:Ülkemizde gözlemlenen iktisadi ve siyasi sorunlar nasıl düzelir?CEVAP:OYUNUN KURALLARI DEĞİŞMEDEN DÜZELMEZ. YANİ SİYASİ PARTİLER VE SEÇİM YASALARI GERÇEK TEMSİLİ SAĞLAMADAN.. Sayın Nezaman,yönsüz yöntemsiz, çapaçul ,hazinesini falana ,dış ilişkileri filana ihale etmiş,ne yaptığını bilmeden gün bulup gün yaşayan bir koalisyonun,bu eziklik ve komplexle zaman zaman antimilitarist çıkışlar yapmasının hiç bir şeye yaramayışı,askerlerin daha kurmayca ve daha iyi hazırlanmış OYUN TEORİLERİ İLE bunların yetersizliklerini her seferinde açığa çıkarmaları garip gelmiyor bana.Netice itibarı ile,süresi dolan asker emekli oluyor ,efendice,yerine çakı gibi yeni biri geliyor.Ben militarist falan değilim ama evinde oturup aday listesi tanzim eden parti başkanlarının demokrasi savunuculuğu yapmaları da bende DOLANDIRILMIŞLIK HİSSİ DOĞURUYOR.Selam ve saygılarımla. 

Salı, 02.04.2002 08:50 atia 


Sn.atia,

Bunca zaman tartıştığımıza göre birbirimizi birazcık anlıyor olmamız gerekir.Ben birinden yana veya birine karşı olmak yerine objektif tesbitler yapmağa çalışıyorum.Askerden yana veya karşı olmak gibi bir şeyin peşinde değilim. Türkiye gibi stratejik konumu zayıf iktidarlara müsade etmeyecek bir ülkede olsa olsa iktidarın bileşimi değişebilir.Sivil siyasetin zayıflaması sonucu boşalacak alanı asker doldurmaktadır. Dolaysı ile iktidarın  toplamında bir güç kayıbı söz konusu değildir.Aynı şekilde iktidarın zayıflaması sonucu büyük krizlerin çıkmasıda söz konusu değildir.Bunun sonucu olarak sizin çok önemli gördüğünüz ve sürekli gündemde tuttuğunuz seçim sistemi rejim açısından çokta önemli değildir.Bakanlar kurulu zayıflamış olsa bile
MGK giderek güçlenmektedir. Dolaysı ile sorun çok önemli olmadığı için çare arayışı çok acil değildir.Olaylara birazda bu açıdan bakılamaz mı? Saygılarımla. 

Salı, 02.04.2002 15:57 nezaman 


Dünya

Dünya savaşından bu yana en şiddetli yıkıntıyı gerçekleştirmiş, iki milyon insanı işsiz-aç bırakmış, 250 bin işyerinin kapanmasına, ilk kez çocukların besinsizlikten ölmesine neden olmuş bu adamları... Yalan mı? 

Cuma, 05.04.2002 12:15 vgizli 


Sayın Nezaman

Sayın Nezaman,CAMİYE,MEKTEBE,KIŞLAYA SİYASET GİRMEMELİ.. Benim aklım buna erer.Selam ve saygılar. 

Cuma, 05.04.2002 17:09 atia 


Özal hortlasa !

Sanki seçim tarihi yakınmış gibi bazı gazetelerimizde Derviş ve Cem için yeni lider adayları diye bahsediliyor. Ama eski (!) liderlerin koltuğu bırakmaya niyeti yok. Hatta artık ulaşabileceği makam kalmadığı için mecburen emekli olan Demirel dahi ilk fırsatta siyasete dönmek arzusunda. Özal da geri dönse kadro tamam olacak.
Ama 1950lerden beri bu anlayış, bu kadro ne değiştirebildi ki bundan sonra ne değiştirecek? Ben de bunu merak ediyorum.

Cuma, 12.04.2002 15:59 vgizli 


Meclis dün toplanamadı !!

Meclis dün yeterli çoğunluğu sağlayamadığı için toplanamamış. Üstelik bir önceki gün de. Gündemde bu kadar önemli konular varken 184 kişi bulunamamış çalışacak. 23 Nisan günü toplanacaklarmış. Keşke o gün de çoğunluğu sağlayamasalar. Kuruluş yıldönümünde bile toplanamayan bir meclis olarak yer alsalar tarihimizde, demokrasimizin yılmaz bekçisi şanlı vekillerimiz.

Cuma, 19.04.2002 11:02 vgizli 


İŞLERİM DOLAYISI İLE UZAĞIM

Meselemden vazgeçmedim.İşlerim nedeni ile bir süre daha ofisten uzak olacağım.Konuyu bütün arkadaşlarımın ilgilerine emanet ediyorum.Selam sevgi ve saygılarımla. 

Pazartesi, 22.04.2002 19:38 atia 


Orada seçim sistemi demokrasiyi koruyor

Fransa halkı Le Pen sayesinde demokrasinin gerekliliğini hatırladı ve 2 turlu seçim sistemi sayesinde demokratik sisteme sahip çıkıyor.Umarım bu olanlar bizim politikacılarımıza da bazı şeyleri farkettirir. 2 turlu, dar bölgeli seçim sistemi demokrasiyi kullanarak demokrasi karşıtı olanları, marjinal söylemlerle oy avcılığı yapanları engellemek için Türkiyeye de gereklidir. Le Penlerden korunmak için bizim de demokrasiye ve güvenilir sistemlere ihtiyacımız vardır. Sağcısı, solcusu, irticacısı bizde demokrasi düşmanı sayısı Fransadan daha fazladır. 

Çarşamba, 24.04.2002 12:23 vgizli 


İKİ TURLU SEÇİMİN FAYDALARI

Eğer Türkiye'de de iki turlu seçimler olsaydı Tayyip'i şimdi kimse tanımıyordu.İstanbul Belediye başkanlığını %20 li oylarla kazanıp, ondan sonra beni İstanbul halkı seçti diyemezdi. İstanbul'un 4/5 istememiş fakat o başkan oldu. 2 aşamalı seçim olsaydı, İlhan KESİCİ kazanacaktı.Tayyip in oyu maksimum %30 olacak fakat Anap+DYP CHP+DSP oyları ile %70 İlhan KESİCİ kazanacaktı. Demek ki radikal partilerin, demokrasiyi araç olarak kullanmak isteyenlerin önünü 2 turlu seçim sistemi kesecektir... 28 Şubatlara da gerek kalmıyacaktır..... Fransa'da ki başkanlık seçimleri bizim düşüncelerimizin doğruluğunun ispatıdır..... 

Perşembe, 25.04.2002 00:32 balabal 


İzgi

İzgi 2 turlu seçime karşı olduğunu söylemiş. Haber altı yorumlardan birisi;

switchmode (24/04/2002 13:18)
bak bak bak... ne dedi şimdi bu, anlayan beri gelsin?
"...Bu da iyi karşılanabilir, olumlu bir gelişme olarak görülebilir. Ancak,...Ülke yararına olacak birtakım siyasal partilerin gelmesini önleyici bakımdan bir kümeleşme karşılanabilir. Onu da düşünmek lazım..." MIŞ...
Bak sen şu işe..hiç lafı ağzında eveleyip gevelemesen de şunu açıkça Türkçe olarak söylesen de anlasak:
"Kardeşim bizim de buradaki pozisyonumuz Le Pen den farksız, biz de ırkçı bir partiyiz. İki turlu seçim olursa yarın bi gün aynı ortak cephe burada da bize karşı da kurulur..."
desen de kendini sıkmasan bu kadar bence..

Perşembe, 25.04.2002 12:02 vgizli 


Teke tek

Bu Akşam Fatih Altaylı kanal D de 2 turlu seçim sistemini tartışacakmış. Programın tanıtında sorulan sorulara baktığımda Altaylının konu hakkında ön yargılı olduğunu gördüm. Umarım yanılıyorumdur. Yeniden gündeme gelen bir konuyu bitirmek için tetikçilik yapmaz. 

Pazartesi, 29.04.2002 12:19 vgizli 


Hükümet çok şey başarmış

Bir soru üzerine Ecevit; " Hayır, seçimden bahsetmeye gerek yok, onu hep söylüyorum. Aslında 57. Hükümet döneminde çok şey başarıldı. Geçen gün Hükümet Programı'na yeniden göz attım. Hükümet Protokolü'nü yeniden inceledim. O kadar çok şeyi söylemiş ve o kadar söylediklerimizin sonuçlarını almışız ki, ben de kıvanç duydum. Tabii önemli olan bunların halkın yaşam biçimine olumlu olarak yansıması. Onu da önümüzdeki dönemde sağlayabileceğimize inanıyorum. "  Hükümet çok başarılıymış, seçime gerek yokmuş. Başbakan dedi ben ne diyim ki.

Salı, 30.04.2002 10:30 vgizli 


Ankara ister mi?

Yerel yönetimler yasa tasarısı elbette çok faydalı olacak (tı). Ama "Ankara" aslanlar gibi direniyor. Tasarı 
komisyona gelinceye kadar "Ankara" tarafından çok geciktirildi, geldikten sonra da her fırsatta yine "Ankara" 
tarafından kuşa çevirilmesine çalışılıyor. Yargılarına güvendiğim bazı Belediye Başkanlarından aldığım 
izlenime göre bu hailyle bile çıksa fayda sağlayacak. Bakalım çıkabilecek mi. Bu mesajımda bahsettiğim "Ankara", Meclis değil. "Ankara" deyince atanmışlar diktatoryasını ve onların çevrelerini  kastediyorum. Meclis bu yasanın en geniş haliyle çıkmasından yana. Çünkü bir çok iş yerinde hallolup Ankara'ya gelmeyecek ve milletvekilleri de gerçek bir demokrasideki milletvekilleri gibi çalışabilmek imkanına kavuşacak. Ama "Ankara"nın afur tafuru kalmayacak. Hakkari'deki bir öğretmenin tayini veya Edirne'deki bir yolun tamiri için oranın eşrafı akın akın "Ankara"ya gelip  yüz sürmeyecek. Yani, "Ankara"nın haksız imtiyazları ve atanmışların diktatoryası son bulacak. "Ankara" bunu ister mi?     Emre Kocaoğlu   (İstanbul Milletvekili Anap.)
Milletvekili bunu derse. 

Salı, 30.04.2002 11:47 vgizli 


2 TURLU İSTİYORUM !

2 Turlu dar bölge sistemi ile yapılacak bir seçimin kesinlikle Türkiye için faydalı olacağını düşünüyorum. 
Çünkü böylece insanlar oy verdikleri partinin başarılı olamadığını görünce en azından 2. tercihini yapabilecek ve böylece daha güçlü iktidarlar kurulacaktır. Gelelim iki turlu seçimlerin muhtemel sonuçlarına : 
Bugünkü anketlere göre bu şartlarda partilerin arkasındaki kamuoyu desteği şöyle görünüyor:(ortalama)
AK PARTİ %23 DYP %12 CHP %11 MHP %8 HADEP %6 ANAP%5 SAADET %4 DSP%4 BBP %3 LDP%2 ... Bu durumda yapılacak bir iki turlu seçimde finale eğer iki parti kalırsa AK PARTİ ve DYP kalacak gibi görünüyor. Bunun 3 parti olma ihtimali ise bugüne kadarki beyanlarda göze çarpıyor. Diyelim ki 3 parti kaldı :  AK PARTİ , MHP'nin ve LDP'nin yarıdan fazlasının , SAADET'in ve BBP'nin neredeyse tamamının ve ANAP'ın da en az yüzde 20 sinin desteğini alacaktır. DYP , MHP'nin yarıya yakının , ve ANAP'ın çok büyük bir bölümümün desteğini alır. CHP ise genel olarak sağ seçmenden oy alamaz. DSP'ye oy veren seçmenin desteğini alabilir. Ayrıca HADEP seçmeninin de oylarının bir kısmı CHP'ye gidebilir. Bu durumda oluşacak durumda şöyle olur : AK PARTİ %38 DYP %20 CHP %19 Böylece mecliste toplumun neredeyse yüzde 80'i temsil edilecek ve çok güçlü tek başına bir iktidar ve iki güçlü muhalefet partisi olacaktır. Bu istikrarsız koalisyon hükümetlerinden ve başarısızlıkta istikrar sergileyen koalisyon hükümetlerinden Türkiye'yi kurtaracaktır. 

Salı, 30.04.2002 18:18 modernizm 


merhaba

Forumlarınızı iki gündür takip ediyorum. Kararlılığınıza hayran kaldım. Kısaca temelde kaygı ve dileklerinizi paylaşıyorum. Özellikle 11 Eylül den sonra dünya genelinde sağ politikalara doğru kayma hızla devam ediyor, avrupa daki demokrasilerde gelişmelerden nasibini alıyor. Türkiye de ise bu kayma süreci bildiğiniz gibi çok daha eskiye, bazılarının (amerika dan ithal Bayar ve takımı) bugünlerde bile övünerek bahsettiği o '47 ruhu'na dayanıyor, veya karabasanına demek daha doğru olacak. Mümtaz Soysal'ın deyişiyle '50 yıllık sinsi karşı devrim hareketi', iktidarını sürdürmenin her yolunu kullanmayı sürdürüyor. Partiler yasası kalesinin içine yerleşmişler, seçim yasasıyla etraflarına derin hendekler kazmışlar, üzerlerine dokunulmazlık zırhlarını sıkı sıkıya geçirmişler. Osmanlı dönemi hanedanlık anlayışını, günümüz Türkiye sine adapte etmiş bulunuyorlar. Artık tek bir hanedan yok, küçük hanedancıklar iktidarı birbirlerine devrediyorlar. Şimdide kendi silahşörlerini sözüm ona hapishanelerinden çıkartıp aramıza salmanın kılıflarını hazırlamakla meşguller. Hiç kendilerini tam sağlama almadan iktidardan vazgeçerlermi?.. Bizler ise bu kale duvarlarına gücümüz yettiğince tırmanmaya çalışıyoruz, çok güçsüzmüş gibi görünüyoruz. ancak bu toplum, o kale duvarlarının da şu yazıştığımız ortam gibi aslında SANAL olduğunu, herşeyin sadece kağıt üzerinde olduğunu gerçekten kavrayıp çoğalabilirse, engeller aşılabilir... Bu da ancak Türkiye de yurt sever insanların - solun toparlanmasıyla mümkün olabilir. Merkez sol dağınıklığını sürdürdükçe, aşırı sağ, bugünkü ortamda (dışta 11 eylül süreci, içte ağır ekonomik sıkıntılar) hızla merkez sağa doğru gelişmesini sürdürüyor. Bugün Akparti+MHP+Saadet partisi toplam desteği %30 ların çok üzerinde değilmi? O zaman 2 turlu seçim sistemi karşımıza 2 adet aşırı sağ parti seçeneği çıkarıvermesin? Şimdilerde siyasilerimiz 2 turlu seçim sistemini destekler görünüyorlar, ağızlarında seçim kanunu, partiler yasası lafları geveliyorlar, dokunulmazlıkların kaldırılmasıyla ilgili TIK yok. Bu adamlar işleri gene kılıflarına uydurmadan, bu konuları tartışmanın tam zamanı gibi görünüyor, ancak detaylarda daha esnek olmalıyız diye düşünüyorum... Bu sayfanın sürekli olması için çabalarınızı destekliyorum, ve de bu sayfayı yakın takibe almış bulunuyorum... 

Salı, 30.04.2002 19:55 yunus11 


HEPİNİZE MERHABA

Öncelikle hemen hepimiz MEVCUT SEÇİM VE PARTİLER YASALARININ ülkemizin sorunlarına çözüm getiremediğini,halkımızı mutlu ve huzurlu kılacak değişimleri sağlayamadığını,bir sürü kanserleşmiş soruna pansuman tedbirler getirmeye çalışan idareler yarattığını kabul ediyoruz.İKİ TURLU SEÇİMLE ŞU GELİR BU GELİR gibi endişelerimizi hepimiz bir kenara bırakmayı deniyelim.Kim hangi bölgede kazanırsa kazansın MUTLAKA SORUMLU VE DİKKATLİ DAVRANACAKTIR.ÇÜNKÜ ALDIĞI OYLARDA ÇEŞİTLİ PARTİLERİN SEÇMENLERİNİN KATKISI OLDUĞUNU BİLECEK BU BASKIYI HİSSEDECEKTİR. İki turlu seçimle gelen milletvekili PARTİ BASKISINI DEĞİL SEÇMEN BASKISINI DİKKATE ALMAK ZORUNDA KALACAKTIR.FANATİK BİR DİNCİ,KENDİSİNE İKİNCİ TURDA OY VERDİĞİNİ BİLDİĞİ BİR İÇKİLİ LOKANTA SAHİBİNİN LOKANTASINA DOKUNMAYACAKTIR.SOL EĞİLİMLİ BİR MİLLETVEKİLİ DE ,İKİNCİ TURDA DESTEĞİNİ ALDIĞI İŞADAMININ CANINI SIKMAKTAN KAÇINACAKTIR.BİLMEM ANLATABİLDİM Mİ?YANİ KUTUPLAŞMALAR AZALACAK,AŞIRILIKLAR TÖRPÜLENECEK,SİYASİ HANEDANLAR,OLİGARŞİLER YERLE YEKSAN OLACAKTIR.Bu ilk seçimde tam olmasa bile ,takip eden seçimde yoluna girecektir.Selam ve saygılarımla. 

Çarşamba, 01.05.2002 08:46 atia 


Herkese uyan mucize

2 turlu seçim sistemine karşı olanlar bu sistem bölgeciliği arttırır, solu bitirir, rüşveti arttırır vs. diyor. Ama alternatifi şimdiki sistem. Herkese, her görüşe uyacak mucizevi bir seçim sistemi icat eden varsa buyursun anlatsın. Yoksa benim isteğim, diğer ülkelerde denendiği ve demokratik sistemi koruduğu için, 2 turlu seçim sistemi. 

Salı, 07.05.2002 10:58 vgizli 


Seçim zamanı

Siyasi Partiler ve Seçim Yasaları'nın değiştirilmesi, sonra da makul bir sürede erken seçime gidilmesi kararı açıklandığında, hem toplumun moral bulacağını, hem ekonominin bundan olumlu etkileneceğini göreceksiniz. 

Perşembe, 16.05.2002 10:49 vgizli 


Seçim

Seçim iyice yaklaştı gibi. Artık bu yasaların çıkması lazım.... 

Cumartesi, 18.05.2002 12:24 balabal 


Seçim zamanı

Rejim sıkıntısı devam ediyor. Sağlam(!) rejimimiz 77 yaşında, sağlık problemleri olan, etrafında hiçbir dostu olamyan, hatta karısından başka kimsesi olmayan, özel hayatını, zevk ve uğraşlarını yıllar önce unutmuş olan başbakanla nereye, ne zamana kadar devam edebilir. Hemen seçim, yeni yasalarla..

Çarşamba, 22.05.2002 10:28 vgizli 


DEMOKRASİMİZE BAKIN..

Gülüyoruz ağlanacak Halimize..ülkede un var yağ var,şeker var,ateş var,tencere var kaşık var ..AŞÇI BULAMIYORUZ..SEBEBİ SEÇİM SİSTEMİ.. Türlü çeşitli bahaneler ile mevcudun korunmasına çalışılıyor.KIRK SENEDİR MUTLULUK GETİRMEMİŞ NİSPİ TEMSİLİ SAVUNMAYA DEVAM EDENLERVAR.Yahu arkadaşlar,iyi bir şey olsa bunca senede bir netice alırdık.Gelin şıu iki turlu dar bölgeyi deneyelim.Zaten kayıptayıaz ,ne zararımız olur ki?Bakın iki turlu dar bölge ile FRANSA, YUNANİSTAN, BULGARİSTAN, RUSYA vs.paçayı kurtardılar.Selamlar ve saygılar. 

Cumartesi, 01.06.2002 09:53 atia 


Sistem

Yıllardır gidenler, Avrupa ülkelerinden bahsederken 'adamlar sistemi kurmuş, hükümet olmasa bile hiç bir şey aksamaz' der. Maşallah Türkiye şimdi onlardan daha iyi durumda. Zaten ne yaptığı belli olmayan hükümet 40 gündür fiilen de yok. Ama işler yürüyor(!). Ne güzel memleket.

Pazartesi, 10.06.2002 11:59 vgizli 


Yasalar ne icin?

Demokrasilerde tek bir kisi icin yasa yapilmaz. Tek bir parti icin de yasa yapilmaz. Ama %10'luk baraj HADEP'ten korktuklari icin yerinde duruyor. Oyle degil mi? Su anki iktidar partilerinin hepsinin baraj korkusu var. Ama baraji indirecek guce sahip degiller. Egemen gucler HADEP'ten deli gibi korkuyorlar cunku. 

Pazartesi, 10.06.2002 16:57 journeyman 


KONUMUZ ÜLKE İDARESİ

Arkadaşlar,benim konum şu parti mi, yoksa bu parti mi öne çıksın şeklinde anlaşılıyor ise özür dilerim, anlatamamışım. Ben bu ülkenin YURTSEVER BİR YURTTAŞI OLARAK, doğru adamların ,doğru bir seçim sistemi ile iktidar olabileceklerini ve ülkeye faydalı hizmetler yapabileceklerini düşünüyorum. Hangi siyasi partiye yakın olursanız olun, olursak olalım, GENELBAŞKANLARIN DAR ÇEVRESİNİN DIŞINDAKİLER SÖZSAHİBİ OLAMAZLAR.ADAY BİLE OLAMAZLAR.Selamlar ve saygılar. 

Pazartesi, 17.06.2002 12:04 atia 


GÜN SEÇİM YASASI DEĞİŞİKLİĞİ GÜNÜ..

Arkadaşlar, lutfen biraz daha ilgi ve gayret edelim.Bu ülke seçime gitmeye gidecek. De.. Bu yasalarla gididlirse, ESKİ TAS ESKİ HAMAM.Bir seçim önce ortalığı rezil edenler,yaptıklarını unutturup biraz daha fazla oy alacaklar ama, koalisyonlar bitmeyecek.Bu gün yakaq silktiklerimiz, yeni hükümette de koalisyon ortağı olup karşımıza çıkacaklar.Aday tespiştleri genel başkanların elinden alınmalı,%10 ülke barajı ile birlikte, iki turlu dar bölgeli seçim sistemi ihdas edilmeli.Bakınız FRANSA ya.. Yok efendim sağ sağda toplanırmış da,sol solda toplanırmış.Oldu mu orada böyle bir şey? Hayır.. Sessiz ve ılımlı çoğunluk gereğini yaptı ikinci turda.İki turlu dar bölgeli seçim YALNIZCA AŞIRILARA YARAMAZ.Herkese selam ve saygılar. 

Pazartesi, 01.07.2002 14:03 atia 


Seçim gelmiş cihane, Hüsamettin bahane

Erkendi, gerekliydi derken seçim zamanı geldi. Biz başımızda ki beylere derdimizi anlatamadık. Yasalar değişmedi. Seçim yasaları neyse, bari siyasi partilerin yapılarını demokratikleştirecek düzenlemeler yapılsaydı. 
Gördünüz mü Sayın Özkan, parti içi demokrasi herkese lazım.

Salı, 09.07.2002 14:11 vgizli 


SEÇİM OLMAZ..

Sevgili ve muhterem Vgizli..Korkma yın lutfen.. Seçim olmaz..Bunlar blöf yapıyor..DÖRT PARTİLİ YENİ BİR KOALİSYON OLUR..Selam ve saygılarımla. 

Çarşamba, 10.07.2002 09:19 atia 


İKİ TURLU DAR BÖLGE EKSERİYET SİSTEM

İKİ TURLU DAR BÖLGE ÇOĞUNLUK SİSTEMİ ve ADAY TESPİTLERİNİN HAKİM NEZARETİNDE PARTİ ÜYELERİNCE YAPILMASI SAĞLANMALIDIR.NE KURTARICILAR GÖRDÜK GEÇİRDİK ŞU SUN YİRMİ SENEDE..ÖNCE ÖZAL KURTARDI???SONRA DEMİREL!!!SONRA ÇİLLER!! MESUT?? Vee ECEVİT KURTARIYOR İKEN,YENİ İCAT ÜÇLÜ TRİUMVİRLİK KURTARICI İLAN EDİLİVERDİ..Bu ÜÇLÜ ADAYLARI NASIL TESPİT EDECEK?OTURDUKLARI YERDEN,NE KADAR TANIDIKLARI ESKİ CHP li BABA DEDE ARKADAŞLARI VARSA YAZACAKLAR LİSTELERE.TURAN GÜNEŞ İN OĞLU,GÖLELERİN TORUNU,ATALAYLAR,1980 ÖNCESİNİN NE KADAR YANILMIŞI VARSA ONLAR. KURTARACAKLAR BİZİ ÖYLE Mİ?  HADİ ORDAN... Selam herkese... 

Pazartesi, 15.07.2002 08:40 atia 


Bugünleri de arayacağız.

Sorunların sebeplerine çözüm bulmadan seçime gidiyoruz. İttifaklar sayesinde meclise 10 dan fazla parti girecek. 2 sene sonra başka yeni oluşumlar, başka kurtarıcılar aranacak. 

Perşembe, 25.07.2002 12:13 vgizli 


ÇOK ÜZÜLÜYORUM..

Böylesine sorumsuz ve bencil bir siyasetçi bezirganı sürüsünün eline düştüğümüz için ve MEŞRU KURTULUŞUMUZUN NE YAZIK Kİ BUNLARIN ÇIKARACAKLARI SEÇİM VE PARTİLER YASALARINA BAĞLI OLDUĞU İÇİN ve bunların bekleneni ve gerekeni yapamayacak kadar (......) Bu paranteze ne şekilde sıfatlar eklenirse ekleyin..) olduklarını bildiğimiz için ÇOK AMA ÇOK ÜZGÜNÜM.ÜLKE ELDEN GİDİYOR..UYAN ATATÜRK UYAN.. 

Salı, 30.07.2002 08:43 atia 


GERÇEKTEN ÇOK ÜZÜLÜYORUM..

OSMANLI NIN SON SENELERİNDE,DEVLETİ İNGİLİZ ,ALMAN VE FRANSIZ BÜYÜKELÇİLERİ YÖNETİRMİŞ.BİTECEK İŞİ OLANLAR,BUNLARA GİDERLERMİŞ.ATATÜRK....UYAN DA HALİMİZİ GÖR.. 

Çarşamba, 31.07.2002 09:46 atia 


ÖNCE SEÇİM YASASI DEDİK..

Biz önce seçim ve partiler yasası adam gibi olsunlar demiştik...Bizizmkiler alelacele seçime kaçıyorlar,hiç bir şeyi değiştirmeden...Bunlar gibisi Endonezya da,Filipinler de,Güney Kore de,Arjantin de,Brezilya da var.. Oraların da zaten huzur yüzü gördükleri yok.. 

Pazartesi, 05.08.2002 09:26 atia 


İNDİREMİYORSAN KÖLESİ OLURSUN..

Bulunduğunuz vilayetin Milletvekillerini indiremiyorsunuz.Onları bir kişi indirebilir.. Listelere yazmayarak Genel Başkanlar.. GenelbaşkanlARI KİM İNDİREBİLİR?kimse..Bu durumda mevcut umutsuzluğun son bulması mümkün mü? HAYIR.Kimseden korkmayan,dokunulmazlıklarının ardında emin bir şekilde parti gezegenleri olarak yaşamlarını emniyete almış yaratıkların sorumlu davranmaları mümkün mü? 

Pazartesi, 12.08.2002 15:25 atia 


SEÇİME GEL SEÇİMEEEE

Seçin seçin alın,her biri kaşarlanmış eski mal..En az parti değiştireni üç kere değiştirmiştir evvelallah.Bilirler her türlü entrikayı,bizans oyununu..Nereye ,hangi partiye dönsen ,çuvalla..Seçimmişşşş. Hazır listelere OY ATMACA.. Bizdeki seçimin tarifi bu.. 

Pazartesi, 19.08.2002 14:59 toros 


SEÇİME GEL SEÇİME...

Sevsinler böyle seçimi..Şundan bıkan buna,bundan bıkan şuna döne döne başı döndü zavallı Milletin.. 

Çarşamba, 21.08.2002 11:20 toros 


....seçimmişşşş....

severim böyle aday tasdik seçimlerini... 

Perşembe, 22.08.2002 08:57 toros

  < Önceki Sayfa