NASIL BİR SEÇİM SİSTEMİ GEREKLİ
Bu seçim sisteminin ülke için sonderece zararlı olduğu yıllardır konuşulur durur. Ancak birtürlü kısmen bile değiştirilmez.
Siyasi partiler ve seçim kanunumuz malesef pek çok olumsuzluğun kaynağıdır.
* Özellikle aday tespitleri lider sultasının sebebidir.
* Başarısız lider ve yöneticiler yıllarca sahneden inmemektedirler.
* il, ilçe teşkilatları liderin borazancılarıyla doludur.
* Ülke ve il barajları millet iradesinin meclise eşit yansımasına müsaade etmemekte bazı bölgelerde bir parti %60 oy almasına rağmen ülke barajını aşamadıkları için o bölgelerde ülke barajını aşan ancak o şehirde sadece %20 oy alan bir parti 6-7 milletvekili çıkartarak o şehrin halkını temsil etmek üzere meclise gitmektedirler.
Onlarca olumsuz yanını burada sıralayabiliriz ancak şu ana kadar dört başı mamur bir siyasi partiler ve seçim kanunu önerisi olduğunu da sanmıyorum.
Gelin bizler burda alternatif bir siyasi partiler ve seçim yasa taslağı hazırlayıp deklere edelim .
Bu çorbada herkesin tuzu bulunsun. İşin uzmanları son rutuşlarını yaparlar.
Herkes olmasını istediği birkaç maddeyi yazabilir. Ben onları toparlar görüşlerinize sunarım.
Şimdiden katkılarınız için teşekkürler...
Cuma, 13.09.2002 23:29 BAŞLATAN [email protected]
ADAY TESPİTİ
Dileyen herkes aday olabilmeli. Hiç bir kısıtlama getirilmemeli. Millet deliyi istiyorsa deliyi, sapığı istiyorsa sapığı tercih etmeli. Çünkü o kriterleri koyanlara göre deli olduğu sanılan kişi milyonlarca insana göre en akıllı insan olabilir. iki turlu seçim olnmalı ve ilk tura isteyen herkes katılmalı. İkinci tura en çok oyu alan iki veya üç kişi katılmalı.
Cumartesi, 14.09.2002 01:50 fulu
Yıllardır en iyisini ben de düşündüm !
Yıllardır "ülkeyi mümkün olan en iyi kişilerce ve gerçek anlamda ulusal (ve halk) iradesiyle yönetmek açısından, en uygun veya en az sakıncalı seçim sistemi hangisidir ?" diye düşündükçe ve düşünenlerin düşüncelerinden yaralandıkça, (en sonunda) geldiğim nokta:
* POLİTİKA PROFESYONEL (POLİTKA ESNAFI) KİŞERCE YAPILMAMALIDIR (ana prensip), DELEGELİK DEĞİL DOĞRUDAN OY !
Yani parti üyeleri kendi bölgelerinin milletvekili adayını belirlemeli. Delegeyi değil... (Böylece delegelik kaşarlanmış politikacılık ve geçim kaynağı veya çocuğunu işe sokma vasıtası olmaktan çıkar... PARTİ ÖRGÜTLENMESİ ÜCRETLİ ÇALIŞANLARIN BOŞ ZAMANININ AZ OLMASINDAN KAYNAKLANAN KAYMALARDAN -esnaf ve rant kesimlerine gerektiğinden fazla ağırlık vermekten- ALIKONULMALIDIR. Ücretlilerin ve köylülerin/çiftçilerin parti içi ağırlığı artacak düzenlemeler yapılmalıdır...)
SEÇİM SİSTEMİ:
* Cumhuriyet Senatosu: Kanun yapar,ulusal iradeyi Millet meclisi ile birlikte temsil eder. Hükümetin varlığını oylar (Güven oyu benzeri kritik oylamalar)... Cumhurbaşkanı Cumhuriyet senatosunun başkanıdır... (Ayrıca cumhurbaşkanı seçilmez...)
BARAJ OLMADAN Tüm partilerden 200, akademik meslek örgütlerinden 50 kişi kendi oyları ve senatörlüğü sona erecek olan senatörlerin oyları ile SENATÖR seçilir. Senato üyeliği 3 yıl geçerli olur. Birkişi 6 yıldan daha uzun süre sürekli senatör olamaz...
* Millet Meclisi: Dar bölge seçim sistemiyle seçilmeli. 300 (350 veya 400) milletvekili 3 yıl için seçilir. Bir kişi üstüste 6 yıldan çok milletvekili olamaz. Milletvekilleri bakan yada başbakan olamaz (istifa etmedikçe). Milletvekili seçim bölgelerini temsil eder.
Her bir seçim bölgesinde seçimlerde geçerli oyların yarısından çoğunu alanlar veya en az 1/3'ünü alıp ta en yakın rakibinin en az 2 katı oy alanlar veya en çok oyu almakla birlikte partisi ülke çapında Cumhuriyet senatosu seçimlerinde %10 barajını aşanlar milletvekili seçilir.
Başbakan senato üyeleri arasından veya partilerin başkanları veya en son seçimde resmen belirlenmiş başbakan adayları arasından seçilir. (Başbakanlık pazara düşmesin diye ön koşul...)
Veya başkanlık sistemi ile, başbakan doğrudan halk tarfından seçilir. Fakat Cumhurbaşkanı Seantonunbaşkanı olduğu için yasama yütümeyi siyasi partilerin kontrolü altında kontrol etmiş olur... (Yani seçilen başbakan meydanı boş bulamaz siyasi partiler ve akademik seçkinler senatoda kendisine fren kor...)
Parlamento Millet Meclisi ve Cumhuriyet Senatosunun birleşmesinden oluşur. Kanunları oylar, onaylar, kabul veya red eder.
(Fakat kanun asıl olarak senato tarafından yapılır veya teklif edlir. Kanun teklifleri senatodan kaynaklanmasa dahi senato gündemğine sokulmak zorundadır. Millet meclisi kanun yapmaz, kanunu oylar. Millet meclisi hükümeti denetler...)
Yukarıdaki gibi bir sistemin uygulanmasını daha faydalı buluyorum. (Bana göre Türkiye 20 eyaletten oluşmalı.. Buda başka bir detay...)
Zamanla görüşlerim değişebilir, başka yöntemleri de elverişli buluyorum ama...
Önemli olan şu: Politika bir meslek olmamalı... Politika yapmak için para gerekse dahi, paranın fazlalığı elde edilecek makamı fazla etkilemeyecek şekilde ve siyasi yapı oluşmalı...
Ulusal iradenin doğru temsil edilmesi ve halkın parlamentoda ortaya çıkması için Milletvekili profili değişmelidir... (Milletvekili sadece temsilci olmalıdır... Şimdiki gibi bakan olmanın sıçrama tahtası değil... Maaşları profesyonel tercihe sebep olmayacak
şekilde düşük tutulmalıdır... Sıradan insanlar, sevilen biri ise -sanki bakan olacakmış gibi yönetim becerisi aranmadan- milletvekili seçilebilmelidir... Çünkü ana gaye ulusal iradeyi yansıtmaktır... BAKANLAR KURULU üyelerinin milletvekili olmayacağı kuralındaki ana
fikre dikkatinizi çekerim...)
Saygılar...
Pazartesi, 16.09.2002 20:23 esastek
Sevgili esastek
Konuya olan duyarlılığınız gerçekten sevindirici. Düşüncelerinizin bana ve diğer ilgililere mutlaka faydası olacaktır. Teşekkürler
Pazartesi, 16.09.2002 23:30 [email protected]
ADAYLARDA ARANAN ÖZELLİKLER
* BİR KİŞİ VATANA İHANETTAN SUÇLU BULUNMADIKÇA, EĞİTİMİ, İNANCI, ZEKA SEVİYESİ, SOSYAL DURUMU AKLINIZA NE GELİYORSA HİÇBİR ŞART ARANMADAN MİLLETVEKİLİ ADAYI OLABİLMELİ VE EĞER HALK SEÇERSE DE MECLİSE GİDİP MİLLETİ TEMSİL EDEBİLMELİ.
* MİLLETVEKİLİ DOKUNULMAZLIKLARI SADECE FİKİR BEYAN ETMEKLE SINIRLI OLMALI.
Perşembe, 19.09.2002 23:57 actiontime
ADALETLİ
ADALETLİ, ÇAĞDAŞ VE ÇOĞULCU DEMOKRASİ UYGUN, İLKELİ, ÇİFTE STANDARTÇI
OLMAYAN FIRSAT EŞİTLİĞİ SAĞLAYAN BİR SEÇİM SİSTEMİ İSTİYORUM
Cuma, 20.09.2002 00:06 fulu