DÖKME SU İLE DEĞİRMEN DÖNER Mİ

 Kırk senedir bizim iktidarlar dökme su ile değirmen döndürüyorlar akılları sıra.Dönmez.Her şeyi yüzlerine gözlerine bulaştırıyorlar.Ne can güvenliği ne mal güvenliği kalıyor.

Cuma, 02.11.2001  08:27 atia 

 

Üretmiyoruz.

Üretmiyoruz bu yüzden taşıma suya muhtacız. Kendimize yetecek kadar bile sanayi ve tarım ürünü üretmediğimiz gibi politik, bilimsel, teknik fikir ve teori de üretmiyoruz. Ürettiğimizden daha fazlasını tüketmeyi becerdiğimizi sanıyoruz. Bugüne kadar aradaki farkı dış destekle karşıladık. Borcumuz habire arttı. Yıllık GSMH ancak borç faizi ödeyecek düzeyde olduğu için yeni borç vermiyorlar. Artık kendi kendimize yetmek zorundayız. Mucize ekonomik paketler bulmakta harcadığımız enerjiyi eğitim, üretim için harcamalıydık. Hala birşey yapmadan bekliyoruz. Bu politikacılarla da birşey yapabileceğimiz yok.

Cuma, 02.11.2001 15:00 vgizli 

Aslında Lider Geçinenlerin Hepsi

Bu yazıyı dün buraya yazmıştım. Daha sonra aynı yazıyı "Demirel sus artık" başlığına da kopyaladım. Bu sabah baktığımda burada yoktu.

Demirel kurtarıcı mı? diye sorduğumda Demirel yerine şimdiki parti başkanlarının herhangi biri yazılabilir. Bunlara meclis dışındakiler de dahil bence.30-40 yıldır partisinin başında olup hala partiyi %3 lerde ancak tutabilen bir LİDER partinin başındaysa meclistekiler alternatifimiz yok der ve alternatif sadece Demirel olur. Demirelin sanayileşme ve ticaretin gelişmesine katkısının ne kadar olduğu tartışılır.Tek tek tesisleri sayıp,rakamlar ortaya konularak bazı artılar gösterilebilir. Ama süre 40 yıl. Bu 40 yılda 7-8 Başbakanlık bir Cumhurbaşkanlığı. Özel bir şirkette 40 yıl yöneticilik yapabilir miydi? Dünkü gazeteleri okuduysanız Ford un efsane başkanını 2 yıl zarar ettirdiği için kovduğunu görürsünüz. Aynı şekilde Ecevitte defalarca Başbakanlık yaptı, 40 yıllık hayali öykentlerin birincisi yeni kuruldu. Bunlar için 40 yıl önemsiz bir süre herhalde. Benim yaşımdan fazla. Gençlerle ilgili her toplantıda kalıp hazırdır "Cumhuriyetin geleceği gençler", ama bu lafları söyleyenler kendi partilerinde ki gençlere bile yol açmazlar. Kısır siyaset devam eder. Şu alanda başarılı, bunda başarılı sözlerini 40 yıldır Türkiyenin kaderinde etkili olmuş kişiler için Türkiyenin bugünkü halini gördükten sonra kabul edemem. Saygılarımla.

 Cuma, 02.11.2001 15:08 [email protected] 

 

EVET BAZI YAZILAR BUHARLAŞIYOR..

Evet,sayın VGizli,bazı yazıların buharlaştığını ben de tespit ediyorum.Sanıyorum elektronik ortamın cilveleri.Yoksa,TAMAMI İLE KATILIYORUM başlıklı yazıyı sizin Demirel için yazdığınız tespitler için ve daha sonrakiler için yazmışmıştım.Eline kalem alıp ADAYLARI SIRALAMA YETKİSİ ANKARA DA OTURAN PARTİ BAŞKANININ yetkisinde oldukça hiç bir şey düzelmez.DÜN BAŞKANLARDAN BİRİ BEYANAT VERİYOR:'' BEĞENMEYEN PARTİ KURSUN,MİLLETİN ÖNÜNE ÇIKSIN..'' Yahu adamlar hala durumun farkında değillermiş gibi davranıyorlar.Kardeşim ben filan partinin fikrini beğeniyorum,bu fikirler için yeni parti kurmak değil, beğenmediğim Milletvekilini veya genel başkanı değiştirebilmek istiyorum'' ..Diye bas bas bağırıyoruz,adamlar sağırlaşmış.Bizi avutuyorlar,''seçimlerde değiştirin..'' Kardeşim bu sistemde değişim mümkün değil.Karanlıkta havada kalmış sığırcık sürüsü gibi, bir seçim şu ağaca,bir seçim bu ağaca kümeleniyoruz.Ağaçlar YILAN DOLU. UZUN LAFIN KISASI: HAKİM NEZARETİNDE ADAY TESPİTİ..  TEK MİLLETVEKİLLİK İKİ TURLU DAR BÖLGELİ SEÇİM SİSTEMİ.. HAYDİ SEÇİME.. MİLLET KADERİNİ ANKARA BÜROLARINDAKİ VE OTELLERİNDEKİ MÜTEAHHİT KULİSLERİNDEN KURTARIP ELİNE ALSIN.SEÇİLEN ADAMLAR KENDİLERİNİ SEÇENLERE HİZMET ETSİNLER.ŞİMDİ NASIL Kİ ADAY LİSTELERİNİ YAZAN ADAMLARA EL PENÇE DİVAN DURUYORLAR İSE,YENİ SİSTEMDE DE BİZE HAZIROL DURMALILAR.BİR ÇOK ŞEY KISA ZAMANDA YOLUNA GİRER ..İNANIYORUM.Herkese iyi haftalar,selamlar saygılar,sabırlar diliyorum.

 Pazartesi, 05.11.2001 08:37 atia 

 

FATİH TERİM gibi başarılı bir idareci

 Bir iki başarısız sonuç aldı diye sözleşmesini fesh etme yoluna gittiler... Bilmem bir şeyler anlatabildim mi ?

 Pazartesi, 05.11.2001 20:31 balabal 

 

YAPAMAYAN GİDER ,YENİSİ GELİR

Kural bu.. Ama Türkiye de bu kural işlemez.Bilhassa siyasette şöyle bir kural geçerlidir:Yapamayan yüzsüzce bahaneler uydurur, seçimde de zaten göndermek sistemden dolayı çok çok zordur.Ülkemizde,geri kalmış toplumların genel anlayışı ile EHVEN İ ŞER arayışı hakimdir.Bir şeyi hepimiz biliyoruz artık.. Bu böyle gitmez.Bir şeyler olur.Boşluk doldurulur.Dost doldurur,düşman doldurur ama dolar.Selamlar ..

Salı, 06.11.2001 08:36 atia 

 

BAKIN BAKIN TANSU YA NE DİYOR

Ben demedim mi,bunlar son dakikada kıvırtıp listeleri yapma imkanını ellerinden bırakmayacak bir şeyler sıkıştırırlar kanun aralıklarına.. Dedim.Dün Ecevit e gitti Tansu. Sözüm ona SEÇİM VE SİYASSİ PARTİLER YASASINDA DEĞİŞİKLİK TEKLİF EDECEK..Millet istiyor ya.. Alacak eline bir kaşık hemen koşacak ya işin üstüne.. Milletin istediğini ister görünecek ya.. Şimdi sıkı durun:                                                   Diyor Kİ: Tercih Sistemi getirerek Halkın katılımını sağlayalım amaaaa bunu DİLEYEN PARTİ UYGULASIN DİLEMEYEN UYGULAMASIN.ADAY TESPİTLERİNİ DE DİLEYEN PARTİ UYGULASIN.. Mutlaka Hasan Ekinci öğretmiştir bu alavera dalavera MEHMET NÖBETE NUMARASINI.Yanai demeye getiriyor ki,MADEM Kİ ORTALARDA BİR SİSTEM DEĞİŞİKLİĞİ LAFI DOLAŞIYOR,BİZ DE İŞTE DEĞİŞTİRDİK DİYELİM AMA HİÇ BİR ŞEYİ DEĞİŞTİRMEDEN DEĞİŞTİRELİM.. Tam da zaten bu yakışır TANSU YA.. BACIM ,HER PARTİNİN KESİNLİKLE UYACAĞI OYUN KURALLARI İÇERİSİNDE HAKİM NEZARETİNDE ADAY TESPİTİ OLMALI.SONUÇLARI DA KİMSE DEĞİŞTİREMEMELİ.. ANLAŞILDI MI? ANCAK BÖYLE KURTULUR MİLLET GENEL BAŞKAN PARTİLERİNDEN.

 Çarşamba, 07.11.2001 08:35 atia 

 

ASIL ŞİMDİ ASILALIM KONUYA..

 Arkadaşlar,bakınız Meclis Başkanı bile ilk defa yakın bir seçimden bahsetti.Şu fırsatçı politikacılara bir beş senemizi daha kaptırmak istemiyorsak,HEPSİNİN İSTİSNASIZ UYMAK ZORUNDA OLACAKLARI (DİLEYEN PARTİ DEĞİL)SEÇİM VE PARTİ YASALARINDA DİLİMİZİN YETTİĞİ,ELİMİZİN UZANDIĞI YERE KONUŞALIM,KONUŞALIM..

Perşembe, 08.11.2001 08:23 atia 

 

GÜNDEMDE TUTMAYA DEVAM

 BIKMADAN DEVAM EDECEĞİZ.YÜZSÜZLER ARSIZLAR,YALAKALAR HİDAYETE ERENE DEĞİN.HERKESE İYİ HAFTALAR.

 Pazartesi, 12.11.2001 08:24 atia 

 

Yazmayı özledim.

Geçen hafta iş için şehir dışındaydım.3 gün planlanmış gezi 1 hafta sürdü.Bulunduğum firma internete ttnet den bağlandığı için turk.nete giremedim.İş yoğunluğu yüzünden sadece özel ve firma ile ilgili bazı mailleri okuyabildim.turk.net ten aldığım maillere erişemedim.Bu dönemde sizlerin neler yazdığını çok merak ettim.Son 1 haftanın yazılarını yeni okudum.Gündemin biraz dışında kaldım.Basından takip ettiğim haberlerle ilgili yazmak istediklerim ise bugün itibarı ile gündemden düşmüş.Yinede 3 şey söylemek isterim.

* 63 yıl geçmiş üzerinden.Ve bu 63 yılın hergünü Türkiyenin ona olan ihtiyacı artmış.Bu yöneticiler yüzünden siyaset, ekonomi, milli beraberlik vb. konularda 63 yıl öncesinin şartlarını da özlüyoruz.Gerçekten büyük adammışsın.

* Son günlerde mecliste de Seçim ve Siyasi Partiler yasasının değişmesi gerekliliği çok fazla söylenir oldu. Ama ortalıkta dolaşan 3 öneriye bakıyoruz azıcık ucundan almışlar.Utanmadan işlerine geldiği gibi yorumlayıp konuyu sulandırmışlar. Sayın Atia nın dediği gibi sonunda "değiştirin dediniz değiştirdik" diyecekler.Erkan Mumcu gibi genç politikacılar da sistem içinde asimile edilmeye başlandı galiba.

* Son 10 gün içinde Tv haberlerinde 3-4 defa politikacıların Kuvayi Milliye ruhundan bahsettiğini duydum. Bir haberde de Erkan Mumcunun ağzından "Toplumun büyük çoğunluğu seçim ve partiler yasasının değişmesini istiyor" deniliyordu. Sayın Atia, Sayın Gurgurel boşa uğraşmıyoruz. Okuyorlar, ciddiye alacaklar.Ha gayret.

Saygılarımla.

Pazartesi, 12.11.2001 15:02 [email protected] 

  

ŞÜKÜR KAVUŞTURANA

Sayın VGizli,inanın ,hiç görmediğimiz tanımadığımız dostlar olarak biribirimizi özlüyoruz.Sizi,sayın Gürel'in dinlenmek bilmez çabalarını.. Balabal'ı.. Yani aslında bu TURK NET Forumuna katılan herkesi.. Ama öncelikle,OBJEKTİF,TAKINTISIZ,DEMOKRAT DAVRANANLARI.Beğenmediklerine kem söz söylemeyen, fikirlerini yazanları takdir ve sevgi ile takip ediyorum.Çünkü,sağ veya sol da hepimiz ülkenin iyiliğini birliğini beraberliğini refahını arıyoruz,istiyoruz.Dolayısı ile BÜYÜK ATATÜRK ÜN EŞSİZ DEHASINI HER GÜN DAHA DA ARTAN BİR SAYGI VE SEVGİ İLE TAKİP EDİYORUZ. ÖLMÜYOR, YAŞIYOR.MİSAK-I MİLLİ HUDUTLARINI ÇİZERKEN BU TOPRAKLARI VE DIŞINDAKİLERİ NE DERECE İYİ TANIDIĞINI TAKDİRLE YAD EDİYORUZ.DİN İLE DEVLET İŞLERİNİ AYIRIRKEN KİM BİLİR NASIL ZORLANDI .OYSA Kİ, TANRININ DEĞİŞTİRİLEMEZ KURALLARININ GÜNDE BİN KERE DEĞİŞEN VE YALAN DOLAN İÇİNDE YÜZEN SİYASET İLE BAĞDAŞMAYACAĞINI,ASIL DİNİN BU DEĞİŞKENLİĞE ALET ADİLMEYE UĞRAŞILMASININ GÜNAH OLDUĞUNU NASIL ANLATSAK Kİ?. SİZİ SELAMLIYORUM.

Pazartesi, 12.11.2001 16:30 atia 

 

Fikir Birliği

Sayın Atia, foruma yazan pekçok arkadaşın yazılarını büyük bir zevkle okuyorum. Sizinle ve bazı arkadaşlarla fikir birliği içinde olmak beni ayrıca mutlu ediyor. Buradaki hemen herkes Türkiye için iyi şeyler diliyor, iyi şeyler yazıyor. Burada sanal ortamda gerçek dostluklar kurduk. Herkese selamlar, saygılar.

 Pazartesi, 12.11.2001 18:29 [email protected] 

 

SOL SOL da SAĞ SAĞ DA NASIL BİRLEŞİR?

Birleşmenin temel şartı,demokratik adaletin sağlanmasıdır.Kimse kapalı kapılar ardında listelerde yer çekişmesi yapamamalıdır.Bir kere ,öncelikle,her parti kendi adaylarını geniş katılımlı önseçimlerle ve genel merkezlerce değiştirilemez şekilde hakim nezaretinde yapmalıdır.İkinci nokta, dar bölge içerisinde,bir milletvekillik bölgede, her parti adayını belirledikten sonra, birinci tur seçimlere gidilmelidir.Ülke barajını aşan partinin o seçim bölgesinde de YÜZDE ELLİ DEN FAZLA OY ALAN ADAYI SEÇİMİ KAZANMALI.Hiç kimse yüzde elliyi aşamazsa, ikinci tura en fazla oy alan iki parti kalmalı.İşte o ikinci tur pazarında ,o bölgede kim nerede toplanacaksa toplanacak ve birine oy verecek.Birleşme kapalı kapılar ardında değil,seçmenlerin önünde ve gönlünde olacak.Seçilen adam güçlü olarak Meclise girecek.Aynı zamanda da,kendisini seçenlere karşı sorumluluk duyacak.ÇETEKRASİ DEĞİL DEMOKRASİ bütün pislikleri silip temizlemeye başlayacak.

 Salı, 13.11.2001 08:30 atia 

Sivil Toplum Örgütleri

Bugün hürriyette Muharrem Sarıkaya köşesinde seçim sistemi ve siyasi partiler yasasının değişmesi ile ilgili yazmış. Meclis uzlaşma komisyonu başkanı Turhan Tayan la görüşmüş.Komisyonda 2 yasa tasarısı ve bunlarla ilgili 8 değişiklik isteği varmış. Bunları birleştirip enfazla 6 vekillik bölgelerden tercihli bir seçim sistemi getirmek istiyorlar.Siyasi partiler yasasında da bazı düzenlemeler var.Bence bu değişiklikler tam anlamıyla yeterli değil ama beni asıl rahatsız eden partilerin seçim ittifakı kurmasına olanak sağlaması. Oy oranı az, sadece bazı bölgelerden oy alabilecek partiler meclise gidecek. Daha fazla görüş temsil edilecek daha demokratik olur diyebilirsiniz ama mecliste bir sürü parti olacak.Bu yüzden güçlü hükümet kurulamayacak. Daha fazla partiden oluşan koalisyonlar bugünleri de aratacak. Birde yazının başında seçim ve siyasi partiler yasasını değiştirmek isteyen sivil toplum örgütlerinden bahsedilmiş. Bu örgütler hangisi biliyor musunuz? Onlarla da fikir alışverişinde bulunmak, gerekirse destek olmak isterim. İsteklerimiz aynı olduğuna göre bizde bir koalisyon kurabiliriz. Saygılarımla.

Salı, 13.11.2001 18:22 vgizli 

 

FİKİR ÇEŞİTLİLİKLERİ PARTİLER İÇİNDE

 Sayın Vgizli,bahsettiğniz endişelerinizde haklısınız.Fikirlerin çeşitliliği doğaldır ama bu fikirler belirli kitle partileri içerisinde toparlanmalıdır.Koalisyonu parti içerisinde oluşacak dengelerle yapmalılar.Böylelikle hem yönetimde istikrar sağlanır HEM DE EN ÖNEMLİSİ, AYNI SİYASİ PARTİ İÇERİSİNDE BERABER ÇALIŞACAK KİŞİLER,DEĞİŞİK DÜŞÜNCELERİ İLE DAHA UZLAŞMACI OLACAKLARDIR BİRİBİRLERİNE KARŞI.DAHA SAYGILI OLACAKLARDIR.Bizim aradığımız da bunlar değil mi?Turan TAYAN ın söylediklerinin yazılı satır aralarına bakmak gerek.Çünkü bunlar bir çok iyileştirmeyi yaparlar FAKAT DİLEYEN PARTİ UYSUN DERLER.. Veya buna benzer ayak oyunları..ODALAR BİRLİĞİ,TÜSİAD,TÜRK İŞ,DİSK,ESNAF KONFEDERASYONU seçim yasalarında değişiklik için talepkarlar bildiğniz gibi.Selamlar,saygılar.

Çarşamba, 14.11.2001 08:30 atia 

 

Yasa değişikliği isteyenler

 Seçim ve siyasi partiler yasasının değişmesini isteyen bir kısmını yukarda yazdığınız örgütleri biliyorum ama sizce bunlar yasa değişikliği istiyoruz demek dışında ne yapıyorlar.Bu forumda onlara göre basına, partilere ulaşma şansımız çok daha az olduğu halde daha fazla öneri, fikir üretiyoruz.Bizim sivil toplum örgütlerimiz ise herkesin dediğini tekrar etmekten farklı bir şey yapmıyor.Bu örgütlerden bir tanesi detaylı bir çalışma hazırladı mı? Belki var benim gözümden kaçtı.Belkide sivil toplum örgütü dediğimiz bu kuruluşlar böyle çalıştığı, çalışamadığı, için Türkiye halkı örgütlü toplum olamıyor. Seçim yasasının değişmesi için ya TSK dan yada IMF den talep gelmesi gerekecek galiba.

 Çarşamba, 14.11.2001 16:46 vgizli 

 

SAYIN VGİZLİ

SEÇİM YASALARININ DEĞİŞMESİ İÇİN YA TSK DAN YA DA IMF DEN TALEP GELMESİ GEREKECEK GALİBA.. Diyorsunuz.Haklısınız.Ben bu güne kadar işte bu soruyu bekledim arkadaşlardan.ACABA 1958 DE FRANSA DA NASIL DEĞİŞTİ O SEFALET ÜRETEN SEÇİM YASALARI?NEDEN 1958 FRANSA SINDAN MİSAL VERDİM?FRANSA DA HANGİ SEBEPLER ZORLADI SİYASİLERİ O RADİKAL DEĞİŞİKLİĞE?KENDİLİKLERİNDEN Mİ UYANDILAR POLİTİKACILAR GAFLET DALALET VE HIYANET UYKUSUNDAN FRANSA DA?İşte size küçük bir şaka.Ben yazmayacağım.Ama sizin mutlaka araştırıp bulacağınızı biliyorum.AYRICA SAYIN GÜR GÜREL İN DE HEMEN OLAYI ARAŞTIRIP YAZACAĞINI BİLİYORUM.Selam ,sevgi ve saygılar.

Perşembe, 15.11.2001 08:25 atia 

 

Ev Ödevi

Sayın Atia, konuyu biraz araştırdım.

Fransa da 1958 den önce 4.Cumhuriyet yürürlükteydi.

* Tıpkı günümüz Türkiyesi gibi yönetilebilirlik kabiliyetini yitirilmişti.

* Çok sayıda parti arasında bölük pörçükleşmiş oyların parlamentoda anlamlı bir çoğunluğun sağlanmasını engellemesi

* Hiçbir partinin diğerlerine oranla önemli bir oy farkı elde ederek güçlü ve kalıcı bir hükümet kuramaması.

* Fransa'nın, binbir zorlukla kurulan koalisyon hükümetlerinin hemen akabinde düşen hükümetlere sahne olması

* Ortalama 8 ay sürerek biribirini peşpeşe izleyen hükümetlerle ülkenin istikrarsızlığa saplanması

* Zayıf ve kısa süreli hükümetlerle günü kurtarmaya çalışan Fransa'nın sosyal ve ekonomik problemlerini çözememesi

* Saplandığı Cezayir savaşına son vermek gücüne sahip olamadığı gibi, mücadeleyi sürdürme cesaretinde de bulunamaması

* Siyasi istikrarsızlık akıntısına dalmış, kendisiyle kavgalı Fransa'da ORDUnun da homurdanmaya başlaması.

Bütün bunlara son vermek için M. Debré ve de Gaulle'ün etrafında birleşenler, 1958 de yeni anayasa ile 5. Cumhuriyeti kurdular ve iki turlu seçim sistemini ihdas ettiler.Uygulamaya koydukları sistem ülkelerinin son 40 yıldır yönetilebilirliğini sağlıyor.

Perşembe, 15.11.2001 15:29 [email protected] 

 

Seçim sistemleri hakkında

Fransadaki seçim sistemleri hakkında detaylı bilgi;

http://www.iibf.gazi.edu.tr/akad/yay/1_3/133.htm adresinde.

Yukardaki yazının çoğunluğu ise;

http://www.radikal.com.tr/diger/ekler/radikal2/1999/02/07/turkiye/iki.html adresinden alındı.

Bu arada nette araştırma yaparken;  http://www.basarm.com.tr/yayin/politik/secimsis/secimsis1.htm adresinde ise Türkiye için seçim sistemi araştırması var. Çeşitli sistemler karşılaştırıldıktan sonra Türkiye için en iyisinin Fransanın uyguladığı 2 turlu dar bölge seçim sistemi olduğu söyleniyor. İlginç olan bu çalışmayı Prof. Hikmet Sami TÜRK'ün yapması.Başka yazılarda da Sayın Bakanın seçim sistemi çalışmalarından bahsedildiğini okudum. Seçim sisteminin değiştirilmesi için mecliste 3 öneri varken Sayın Bakan neden daha önceki çalışmalarının arkasında durmaz ayrı bir konu.

 Perşembe, 15.11.2001 15:43 [email protected] 

 

Nur Verginin yazısından

Siyasal kültürün belirlenmeleri uyarınca siyaseti bir kavga arenası gibi görmeye meraklı toplumlarda, iki turlu sistemin güçlü bir yürütmenin ortaya çıkmasına imkân sağlamasının dışında da avantajları var. Her bir partinin adayının ikinci turda ittifak içinde olduğu başka bir partinin oylarını kazanma ihtiyacı olması, ülkenin siyasi iklimi açısından da önem taşıyor. İkinci tur, adayları, müteffik parti veya partilere karşı uzlaşmacı bir tutum izlemeye zorluyor.  İki turlu sistem, bir arada yaşayabilmenin gereği olan consensus'ü sağlamak için siyasi ve hukuki normların seçmen tarafından içselleştirilmesinin zeminini oluşturuyor. Siyaset sınıfını belirli normlar çerçevesinde bir araya getirmeye yarayan bu sistem, seçmen topluluğu kendi içinde uzlaşmaya davet ediyor. Demokratik bir siyasi sisteme ilişkin geniş bir mutabakata varmak için olmazsa olmaz bir koşul olan uzlaşmanın varlığı, iki turlu sistemin uygulanmasıyla birlikte, hiç şüphe yok ki, soyut uzlaşma çağrılarından ya da uzlaşmanın güzelliği ve erdemi hakkında irad edilen felsefi nutuklardan kaynaklanmıyor. Uzlaşma, seçim sisteminin meydana getirdiği, yani teknik bir müdahale ile elde dilen bir sonuç haline geliyor. İki turlu seçim sistemi, belirli bir toplumda uzlaşmacı bir siyasi kültürün gelişmesinden önce ve onu hızlandırmak için başvurulan bir yöntemi oluşturuyor. Bu itibarla da, demokrasi eğitiminin bir aracı olarak karşımıza çıkıyor.

Perşembe, 15.11.2001 15:52 vgizli 

 

SAYIN VGİZLİ,

Sizi hem saydım,hem de ,izin verirseniz sevdim.Ayrıca da sevinçliyim.Aynı paralellikte düşüncelere sahip olduğum bir ekran arkadaşı ve dostu bulduğum için.Hikmet Sami Türk 'ün böyle bir çalışması olduğunu bilmiyordum.Teşekkür ederim size sayın VGizli.İşte böyle..İnsanlar Meclis'e gidince nasıl değişiyorlar ve fikirlerini nasıl değiştiriyorlar,yeni ve net bir ispatını buldunuz.Ama, ısrar edelim,yazalım,çizelim..Siz bizi,biz sizi teşvik etmeye devam edelim.Hiç olmazsa '' BİZ MÜSTERİHİZ,DEMOKRATİK TEPKİMİZİ EFENDİCE GÖSTERDİK'' diyebiliriz kendi kendimize.Bütün endişem nedir bilirmisiniz? Bu adamlar yarın KIZGIN KİTLELER İLE POLİS VE ASKERİ KARŞI KARŞIYA GETİRİP,(hele bir de aralarına bölücü gerici eşkıyası dahil olursa bu kitlelerin,)SOKAKTAKİLERİ ASKER DÜŞMANI,POLİS DÜŞMANI İLAN EDEREK ÜLKEYİ İÇİNDEN ÇIKILMAZ BİR ENDONEZYALILAŞTIRMA SÜRECİNE SOKMAYA UĞRAŞACAKLARINDAN CİDDİ ENDİŞELERİM VAR.Ki bu süreç,bütün TÜRKİYE DÜŞMANLARININ İŞİNE GELİR.YUNANLI NIN,AB DEKİ MUHALİFLERİN,İRAN IN,RUSLARIN.SELAMLAR SAYGILAR.

Perşembe, 15.11.2001 16:06 atia 

 

Acele etmişim

http://www.basarm.com.tr/yayin/politik/secimsis/secimsis1.htm adresindeki yazıyı okuyunca Sayın Bakan Türk ün Türkiye de 2 turlu dar bölgeli seçim sistemini önerdiğini söylemiştim. Acele edip aynı adresteki diğer yazıları okumadan yaptığım yorumda yanılmışım. Meğer Sayın Bakan şuan kullanılan sistemin mimarı imiş.Üstelik ben bunu daha önceden biliyordum, dalgınlığıma geldi. Sizleri yanılttıysam özür dilerim.                Sayın Nur Vergin in yazısı 1999 seçimleri öncesi Radikal de yayınlanmış.Yaklaşık 3 yıl oldu hala aynı şeyleri konuşuyor olmamız da ayrı bir üzüntü kaynağı. Saygılarımla.

 Perşembe, 15.11.2001 16:14 vgizli 

 

NEDEN !!!

SAYIN ATİA;  SORMUŞ OLDUĞUNUZ SORUNUN AYRINTILI CEVABINI SAYIN VGİZLİ ÇOK GÜZEL ARAŞTIRMALAR YAPARAK VERMİŞ.  ASLINDA GEREK DÜNYADA VE GEREKSE ÜLKEMİZDE PROBLEM OLAN VE BİZLERİ İLERİ DÜZEYLERE GÖTÜRMEYİ ENGELLEYEN EN ÖNEMLİ UNSUR SİYASAL DÜŞÜNCELER TARİHİMİZİN KISIR KALMASIDIR. SİYASAL DÜŞÜNCE; BİREYLERDE KÜÇÜK YAŞTA GELİŞMESİ GEREKEN VE BU GELİŞME TAMAMLANMADIĞINDA TEPKİLERİNİ İLKEL ŞEKİLLERDE VEREBİLEN ERGİN İNSANLARIN TOPLUMLARDA OLUŞMASINA NEDEN OLUR. İŞTE TOPLUMUMUZA BAKTIĞIMIZDA TOPLUMUMUZU OLUŞTURAN İNSANLARIN ÖNEM VERDİĞİ KAVRAMLAR MEVCUTTUR. ÖRNEĞİN NAMUS, ÖRNEĞİN DİN, ÖRNEĞİN KONUKSEVERLİK. BÜTÜN BUNLAR VAR OLMASINA RAĞMEN GELİŞMEMİŞ BİR KAVRAMDA İÇİMİZDE MEVCUTTUR. YANİ YETERİ KADAR SİYASAL OLAMAMAK, YETERİ KADAR SİYASALLAŞAMAMAK, YETERİ KADAR SİYASAL HAYATIMIZI SAHİPLENEMEMEK GİBİ.  İŞTE GEREK SEÇİM SİSTEMİNİN DEĞİŞMESİNE BURADA TÜM GÜCÜMÜZLE YAZMAMIZA RAĞMEN BÜYÜK DESTEKLER ALAMAMAMIZIN VEYA BENİM ÇALIŞTIĞIM YENİ SİYASAL OLUŞUMA İSTEDİĞİM ŞEKİLDE DESTEK ALAMAYIŞIMIN SEBEBİ BUDUR. NAMUS DEDİĞİMİZDE NASIL PÜR DİKKAT KESİLİYORSAK, TOPLUMUMUZUN NAMUSU DA SİYASETTİR VE SİYASETÇİLERİMİZİN BİZLERİ YÖNETİP YÖNETEMEDİĞİNİN DENETİMİDİR.  İŞTE FRANSIZ TOPLUMUNDA TOPLUM BİLİNCİ VE GRUP DİNAMİĞİ OLDUKÇA GELİŞMİŞTİR. BU NEDENLE YÖNETİCİLERİN VE SİYASETÇİLERİN YÖRÜNGELERİNDEN SAPMALARI SONUCUNDA DERHAL BİR ÖZDENETİM DEVREYE GİRMEKTE GEREKLİ ÖNLEMLERİ KENDİLİKLERİNDEN KİŞİLER ALMA YOLLARINA GİTMEKTEDİRLER. UMARIM BİZDE AYNI DÜZEYE GELEBİLİRİZ.  SAYGILARIMLA

 Perşembe, 15.11.2001 23:09 [email protected] 

 

ÖZLEDİKLERİMİZ GERÇEKLEŞECEK

 Sayın Gür Gürel,sayın VGizli,Bir gün inşaallah özlediğimiz şekilde işleyecek ülkemizin çarkları.Bu HABABAM SINIFI SİYASET VE HABABAM SINIFI EKONOMİ biribirleri ile çok sıkı bağlılar.İKİ HABABAM BİRBİRİNİN VARLIK SEBEBİ.Hababam sınıfı işadamları ve bürokrasi,Hababam sınıfı siyaseti yaşatıyor,Siyaset de onları.Her iki takım da kabiliyetsiz olduklarının bilincinde.Bu sebepten, ne siyaset gerçek manada bir temsili sisteme razı,ne de taicaret dünya pazarlarında rekabete.Her ikisi de YAPIYOR GÖZÜKÜYORLAR.Siyaset İHRACAT ARTTI DİYOR ,oysa ki TİCARETİN ZARARINA İHRAC ETTİĞİ MALLARIN AÇIĞININ ÇOĞUNU HALKTAN VE DIŞ BORÇLARDAN KAPATIYOR.YAPILAN İHRACATIN MALIYETİ,FİZİBİLİTESİ,ÜLKEYE KARI ZARARI ARAŞTIRILMIYOR.Böyle bir araştırma yapılsa,belki de içine düştüğümüz dipsiz ekonomik girdabın en büyük sebeplerinden birinin bu şişirilmiş ama beş kuruş kar etmeyip,DEVLETTEN KDV,UCUZ KREDİ,UCUZ ELEKTRİK,UCUZ BİLMEM NE alarak hayatını idame ettiren İHRACAT SEKTÖRÜ olduğu meydana çıkar.Güney Kore modeli de böyle.Ve Güney Kore nin de iki yakası hiç bir zaman bir araya gelmiyor,dış borçları sürekli artıyor,bankaları sürekli batıyor ama ithalat ve ihracat rakamları da artıyor.Halk sefalet içerisinde,sokaklara dökülüyor.Siyaset aynen bizdeki gibi,miğde bulandıran egoizmini bin türlü ayak oyunu ile devam ettiriyor.Selamlar ve saygılar.

Cuma, 16.11.2001 08:30 atia 

  

BENİM ÜMİDİM AZALIYOR

Parlamentoya getirdikleri SEÇİM VE SİYASİ PARTİLER YASASI DEĞİŞİKLİK TEKLİFLERİNE BAKIYORUM DA.. Getirenlerin niyet ve kaliteleri hakkında ümitsizliğe düşüyorum.Bu Forum un üst bölümlerinde, -BUNLAR TEKLİF GETİRİRLER AMA HAYIRLI TEKLİF GETİRMEZLER,BUNLARDAN İYİ ŞEY BEKLENMEZ ,ÇÜNKÜ SEÇİLİŞ ŞERKİLLERİ,KARAKTERLERİNİN AYNASI-diye ifadeler var.Şimdi getirdikleri tekliflere bakıyorum:DİLLERİNİN ALTINDA GEVELİYORLAR,HEM BARAJLARI DÜŞÜRECEKLER,HEM DE BU DÜŞÜRÜLMÜŞ BARAJLARDA AYRICA SEÇİM İTTİFAKLARI YAPACAKLAR.AYRICA,YÜZDE YÜZ SEÇİLMEYİ GARANTİLEMEK İÇİN, TÜRKİYE MİLLETVEKİLLİĞİ ADI İLE,TORBA MİLLETVEKİLİ ÇIKARACAKLAR.TABİİ EN BAŞA PARTİ BAŞKANLARI VE ARDINDAN TASDİKÇİLERİ KENDİLERİNİ BU TÜRKİYE SIRASINA YAZACAKLAR.Ne DEMEK BU: HERKES KAYBETSE BAŞKAN VE BİR İKİ YARDIMCISI MURTLAKA MECLİSE GİRECEKLER'' İmdaaat bunların egoizminden.İmdaaat.Memlekette yangın var,bunlar HERKES YANSA DA BİZ KURTULALIM HESABINDALAR.VAHİDEDDİN İN DEVLET-İ ALİ DEDİĞİ,ELKİNDE KALMIŞ BİR KÜÇÜK SARAY BAHÇESİNİ KURTARMAK İÇİN ÜLKENİN TÜMTOPRAKLARINDAN VAZGEÇİŞİNİ HATIRLIYORUM DA,Güdümlerindeki Gazete ve yayın organlarına,Halkı fedakarlığa çapğırışlarına hayret ediyorum.O Gazetelerin ve TV lerin SAHİP VE YAYIN MÜDÜRLERİNİN AKILNA GELMİYOR MU,EN BAŞTA BU MECLİS ÜYELERİNİ BİR DAHAKİ SEÇİMLERDE ADAY OLMAMA FEDAKARLIĞINA DAVET ETMEK?HALKI ELLİ SENEDİR SÜREKLİ FEDAKARLIĞA DAVET EDENLER BU EKİPLER VE BU KAFALAR DEĞİL Mİ?HAYDİ BU ÜLKE İÇİN SEVE SEVE İKİ TURLU DAR BÖLGE SİSTEMİNİ GETİRİN EEEEY MİLLETVEKİLLERİMİZ.

Pazartesi, 19.11.2001 08:41 atia 

 

Seve seve

Hepsi kendi karakterine göre iş yapıyor.Tanıdığınız güvendiğiniz bir kişi meclise gidince değişebiliyor.Mecliste geçen süre arttıkça iyi nitelikler azalıyor.Sebebi sadece aldıkları maaş olmasa gerek.Seçilebilmek için yaptıkları yatırımları başka yerlere yapsalar aynı parayı kazanırlar, Eğer iş yönetebilecek yetenekleri varsa.Belki iş kurup, yönetemeyeceklerini bildikleri için politikaya giriyorlar. Belki ceylan derisi koltuklar alışkanlık yapıyor.Belki de vatandaşın önüne geçebilme avantajı, okumuş,yetişmiş,yıllardır şerefiyle çalışmış memuru,bürokratı,diplomatı azarlayabilme,sürdürebilme yetkisinin verdiği, kendilerince, adam olabilme, adam sayılabilmeyi kaybetme korkusundan gitmiyorlar.Gidemiyorlar meclis dışında çoğu hiç.Özel sektör işe almaz ama bir kısmı şuanda 2.iş olarak şirketlere danışmanlık yapıyor.Devlet memuru olamazlar ama şuanda memurların kaderiyle oynayabiliyorlar.Bu güç bırakılır mı? O yüzden karakter de değişiyor, fikirlerde, ilkelerde.O yüzden halkın önünde değiştireceğiz, haklısınız dedikleri şeyleri kendi kendilerine kaldıkları zaman başka şekilde yorumluyorlar. Sayın Atia sizi destekliyorum.Çünkü yukarda saydığım gibi olan vekillerin,şuan çoğunluk, değişmesi için seçim sisteminin değişmesi gerektiğini görebiliyorum.Onlar da görüyor ve düzen değişmesin diye cambazlık yapıyorlar. Sayın Gürgüreli de destekliyorum.Çünkü bunlar gitmezse bunları değiştirecek, belki, bir hareketi başlattığı için. Ümidinizi kaybetmeyin demek zor ama ha gayret.  Saygılarımla.

 Pazartesi, 19.11.2001 11:17 [email protected] 

 

Seçim sistemi değişmezse

Bu saçma seçim sistemi değişmesse hiç bir şey değişmeyecek gibi görünüyor.

Pazartesi, 19.11.2001  13:48 zirtil 

 

ELBETTE ÜLKEMİZ İÇİN SEVE SEVE..

BU ÜLKE İÇİN: Dışarıdaki bankalara taşıdıkları paraları getirmeleri gerekir, Batırdıkları bankalara açtıkları hayali mevduatları tahsil ettirmemeleri gerekir.Batırdıkları bankalara borçları olan şirketlerinin ya borçlarını efendice ödemeleri,ya da bu şirketleri alıcı bulup satmaları gerekir.Borç ve şüpheli alacakları devlete,yani millete ciro edecek ayak oyunlarından uzak durmaları gerekir. SSK,EMEKLİ SANDIĞI,BAĞ KUR gibi kurumlara iş yaparken şerefli davranılması ,yetim hakkı gözetilmesi gerekir. İhracat yaparken,ihracatın tutarına değil,ülkeye ne kadar kar ettirildiğinin hesaplanması gerekir.Dolar olarak bir meblağı övünerek ilan ederken,bundan teşvikler,ucuz krediler,ihraç kayıtlı ayak oyunları,şişirilmiş maliyetler ve faaliyet dışı karlar düşülerek hesaplar yapılmalı. Seçim sistemi değiştirilerek,koltuklardan indirilebilir hale gelmeli Milletvekillerimiz ve parti başkanları. HOLDİNG GAZETECİLERİ PATRONLARININ MENFAATLERİ PARALELİNDE ADAM VE FİRMA CİLALAMAMALI VEYA KİRLETMEMELİ. ÇOCUK SAYISINI EN FAZLA İKİ İLE VE BİLİNÇLİ BİR GÖNÜLLE HALKIMIZ KONTROLE ALMALI,BAŞKALARININ FAZLA ÇOCUĞU İÇİN AZ VEYA HİÇ ÇOCUKSUZLAR, SÜREKLİ OLARAK YENİ EKMEK,PEYNİR,BARINAK,EV EŞYASI,OKUL YAPMAK YARATMAK İÇİN KOŞUŞTURUP VERGİ VERMEK ZORUNDA KALMAMALI, VE HEPİMİZ ÇOK ÇALIŞMALIYIZ  ÇOOOOK.

 Salı, 20.11.2001 09:20 atia 

 

Yasa Önerileri

 Her parti bu Seçim ve Siyasi partiler yasaları değişsin diyor ama ortaya ciddi bir öneri koyan yok hala. Allahı var Çiller Seçim ve Siyasi partiler yasalarının değişmesi için diğerlerinden daha fazla çalışıyor gibi görünüyor. Ama meclise gelen bir şey yok. Bütçe öncelikli kabul ama bu yasalarda önemli. Ne zaman görüşülecek tarih açıklansın. Sayın vekillerimiz bütçe tasarısı sonrası hemen kendilerine 16 günlük bir tatil edeceklermiş. Bari ocak ayının ilk haftası bu yasalar meclis gündemine gelsin. Bilelim artık ne olacağını. Değişmeli, herkes istiyor yerine değiştiriyoruz, somut önerilerimiz bunlar desinler. Bizde sonraki seçimlerde başımıza neler, kimler gelecek bilelim hazırlığımızı yapalım.

Çarşamba, 21.11.2001 12:47 vgizli 

 

ÇİLLER İN TEKLİFİ TUZAKLI

 Çiller güzel bir teklif getiriyor havası veriyor ama,kendini garanti altına alacak TÜRKİYE MİLLETVEKİLLİĞİ adı ile ,toplama oyların Genel Merkez tarafından sıralanacak listeden partinin oy oranı kadar seçilecek adayları ihtiva edecek bir kurnazlık peşinde.Ayrıca,ADAY TESPİTLERİNİN ÖNSEÇİMLERLE BELİRLENMESİ KEYFİYETİNİ PARTİLERİN İSTEĞİNE CİRO EDİYOR.Yani hem yasayı çıkarmış olacak,hem de son dakikada falan falan yerlerde önseçim yapmıyorum,listeyi ben belirleyeceğim,diyecek.İyiniyetli değil.Diğerleri de buna benzer teranelerde.Benim anladığım,bunlar partilerin ittifak yaparak seçimlere katılmalarını sağlayan değişikliği yapacaklar ve bu ittifaklarda pek tabiidir ki adayları genelmerkezler belirleyecekler.Böylelikle seçime gitmek isteyecekler.Seçimden sonra yirmi parti olur ve onbir partilik koalisyonlar.Dönüşümlü.. Artı bu hafta biri başbakan olur,öbür hafta başka biri..Zaten bunlar iyiniyetli olsalar kabiliyetli olsalar bu ülke her altı ayda bir DİLENCİ MENDİLİ İLE ONUN BUNUN KAPISINA DAYANMAZDI OTUZ SENEDİR.Bunların yapacağı seçim yasası AYNI EKONOMİMİZ GİBİ OLUR.Fransa da nasıl olmuş,unutmamak gerekir.Yasalarda,kendi mahkumiyetlerine yolaçan maddeler varsa bunları apar topar değiştirenlerin ayineleri işleridir,lafları değil.ÇETEKRASİ Mİ,KENEKRASİ Mİ NE DERSENİZ DEYİN ARTIK.

Çarşamba, 21.11.2001 17:17 atia 

 

PARTİLER SİSTEMİ DAĞILIYOR

Şimdi ,bunlar seçim barajlarını düşürürlerse,ki bu karakterlerden kesinlikle beklenebilecek olan böyle bir hamledir,etrafına beş adam toplayan yeni bir parti kurup,diğer partilerden bir veya bir kaçı ile ortak seçime girmeyi deneyecektir.Aynı parti içerisinde anlaşma zemini aramayan insanlar,kendilerine bir çadır kurup anlaşma zemini arayacaklar.Zaten bu şimdi var bir oranda.Bu partilerin çözülmesine ve fikir tartışmaları yerine kişilik çekişmelerine yolaçıyor.Memleketin de doğru düzgün bir idareye ulaşamamasının sebebi oluyor.Beğenmiyorsa defolup gitsin, diyememeli parti genelbaşkanları ve yakınları herhangi bir üye için.Aday tespitleri ve teşkilat fesihleri öyle kolay olmamalı ki,Genelmerkezler kendilerine çeki düzen versinler.Önce kendi parti teşkilat ve üyelerine,dolayısı ile de seçmene saygı duysunlar.Şimdi hala bakıyorum,bazı arkadaşlar FİLAN KİŞİ İYİ Mİ,ONU İSTERMİSİNİZ falan gibi anketler yapıyorlar.Hatta,partiler bile,ANKETLERDE BİZ YÜKSEK ÇIKMAYA BAŞLADIK,İKTİDARI BİZE VERİN,BIRAKIN gibi çocukca ve aptalca şeyler söylüyorlar.En büyük anket,RESMİ VE ANAYASAL SEÇİMLERLE BELİRLENİR.Bizim bu aklı evvellere tavsiyemiz,İŞTE BU ANAYASAL ANKETİN YAPILIŞINA GİDEN YOLDA,SEÇMENİN İRADESİNİ ÇOK DAHA FAZLA YANSITACAK SEÇİM YASALARI İHDAS EDİLMESİDİR.Ne köylü,ne işadamı,ne sanayici,ne işçi ne bürokrat, DEĞİŞTİREMEYECEĞİ VE YARIN SEÇİMLERDEN BİR ŞEKİLDE SIYRILIP ÇIKACAK VE BİR ŞEKİLDE KOALİSYON ORTAĞI OLABİLECEK ADAMIN VE ONUN TAYİN ETTİĞİ ADAYLARIN KARŞISINA ÇIKMAZ.

Perşembe, 22.11.2001 12:14 atia 

 

Siyasi Ahlak?

Bulgaristan da seçimi kaybedeb Stoyonov istifa etmiş. Artık hiçbir partinin başına geçmeyeceğini bildirmiş. Bulgarlar Demokrasiye 10 küsür yıl önce geçti değil mi? Biz 78 yıldır demokratız değil mi? Bulgarlar acemi tabi, insan bir seçimi kaybetti diye istifa eder mi? Cumhuriyetin ilk yılları bizim siyasetçiler de böyleydi. Sonra işi öğrendiler. Koltuğa yapıştınmı bırakmayacaksın. Devlette makamın büyüğü küçüğü olmaz. Kapağı at gerisi gelir. Siyasetçi dediğin 40-50 yıl 'hizmet etmeden' gider mi?

Perşembe, 22.11.2001 15:48  [email protected] 

 

İzninizle

http://groups.yahoo.com/group/eMeclis adresinde yaklaşık 1500 kişilik bir e-mail grubu var. Grubun kurucusu başlangıçta milletvekillerini de davet etmiş. Şuan 250 milletvekili, 400 civarı da gazeteci gruba üyeymiş. En azından birkaç vekilin aktif olarak katıldığını gördüm. Bu grupta seçim sistemi ilgili yazılarda var. Aktif olarak tartışmaya katılacağım. Bu sırada gerekirse bu başlık altındaki yazılardan alıntı yapmak istiyorum. Tabi izniniz olursa.

Perşembe, 22.11.2001 18:31 [email protected] 

 

Siyasetçilerimiz çok çok çalışıyor

Hükümetteki, muhalefetteki, meclis dışındaki bütün siyasetçilerimiz çok çalışıyor. Bugünlerde hepsi öncelikle vekil olabilmek, sonra hükümet olabilmek için yeni seçim yasa önerileri, formülleri icat edip duruyor. Bu gayreti matematik formülleri geliştirmekte gösterseydik dünyanın tanıdığı 3-5 bilim adamına daha sahip olurduk. Sayın Atia bu aralar biraz agresifsiniz. Haklısınız; siz, biz, başka forum alanlarında pekçok kişi, bazı basın mensupları seçim sisteminin değişmesi gerektiğini anlatamadık. Başarılı olmuş bir sistem ve dünyadaki örnekleri gözlerinin önünde iken hala ,kendi deyimleriyle, TÜRK SİSTEMİ icat ediyorlar. Belki dikkat çekmek için bizimde üslubumuzu sertleştirmemiz gerekecek. Kendinize, sağlığınıza dikkat edin. Türkiyede yaşamak başlıbaşına bir macera. Daha görecek çok şey var. Bakın dün silahlanmayı kolaylaştıran bir yasa çıktı. Zaten 1 milyon civarı silah olduğu söyleniyor. Her 65 kişiye bir silah. Yeni yasayla alınacaklar, kayıtsızlar, pompalılar derken adam başı bir silah hedefimiz var herhalde. Galiba nüfus planlaması için buldukları çare bu. Saygılarımla.

Cuma, 23.11.2001 11:19  vgizli 

 

SAYIN VGizli ye..

Dilediğiniz alıntıyı yapmak en tabii hakkınız.Hem de sevinirim,çünkü hedefimiz ortak. Agresiflik konusuna gelince.. İyi teşhis etmişsiniz.Tavsiyenize uymağa çalışacağım .Neden sinirlenmeye başladığımı da arzedeyim:Meclise kapağı atmış ve kendilerini bu ülkenin en zekisi sanan bir sürü kifayetsiz muhteris HEPİMİZİ KANDIRMAYA UĞRAŞIYORLAR.Bunu da başarabileceklerinden öylesine emin bir tavırda rol yapıyorlar ki,insanın sinirlenmemesi çok zor.Bu gerginliğim agresiflikten ziyade,MİLLETÇE KADERİMİZE İSYAN HALİ sayılabilir.Allah ım biz bunlardan neden kurtulamıyoruz,yoksa Aziz Nesin haklı mı,biz O nun dediği gibi bir Millet miyiz? diye söyleniyorum bazen kendi kendime.Bakınız sayın VGizli,Stoyanov u bile kıskanır olduk.Bile diyorum,çünkü adamlar daha dün başladılar bu demokrasi işine ama ,SEÇİM SİSTEMLERİ İKİ TURLU ve İSTİKRAR SEBEBİ.RUSLAR ın BİLE ÖYLE.Bizimkiler hala TÜRKİYE NİN ÖZEL ŞARTLARI .. Diye başlayan yaveler sıralamaya devam ediyorlar.Biz kızmayalım da kim kızsın sevgili dostum?Selam ve saygılarımla.

Cuma, 23.11.2001 13:42 atia 

 

SEÇİM SİSTEMİ HAKKINDA

Şu sıralar açıkca belli olan bir durum var.  DSP ve ANAP barajı aşamıyorlar. DYP ve CHP birkaç puan farkla aşabiliyorlar. MHP de aşabilir .Tayyip ne yapar Saadet ne yapar bilemiyoruz. Bu durumda, yüzde onlar ile dört partinin ,hadi bir daha ekleyelim beş partinin barajı geçebileceği (Bu gün bir seçim olsa),diğerlerinin ise Mecleise giremeyeceği görülmektedir.Yani en iyi ihtimalle, kullanılacak oyların  %45 kadarı temsil edilmeyecek,buna karşılık, barajı aşanlar haketmedikleri sayıda Milletvekili ile temsil edileceklerdir.Bu temsilde barajı aşamayan partilere oy veren seçmenin RIZASI OLMAYACAĞI İÇİN DAHA SEÇİMİN ERTESİ GÜN MEŞRUİYET TARTIŞMALARI BAŞLAYACAK,YAPILMIŞ OLAN SEÇİM BEKLENEN FAYDAYI SAĞLAMAYACAKTIR.İşte bu sebepten dolayıdır ki,İKİ TURLU DAR BÖLGELİ SEÇİMDE KARAR KILMIŞ FRANSA.Birinci turda her türlü partiye oylar veriliyor,ilk turda o bölgede oyların yüzde ellisini alan kazanıyor.Hiçbir parti o bölgede yüzde elliyi aşamazsa,birinci turda ülke genelinde ülke barajını aşan partlerin o bölgede en fazla oy almış ikisinin adayı ikinci tura kalıyor.İLK turda çeşitli partilere oy verenler bu sefer şapkayı koyup düşünüyorlar ve iki adaydan birine oy veriyorlar.NE OLUYOR? HER FİKİR BEYAN EDİLİYOR,HER OY TEMSİL EDİLİYOR,YÖNETİMDE DE İSTİKRAR OLUYOR.Herkese iyi haftalar.

 Pazartesi, 26.11.2001 08:32 atia 

 

SAYIN ATİA VE SAYIN VGİZLİ !!!

KIYMETLİ ARKADAŞLARIM; PUZZLE BAŞLIKLI YAZIMDA BELİRTTİĞİM ÜZERE GRUBUMUZUN ÜLKEMİZİN İÇİNE DÜŞTÜĞÜ DURUMDAN SIYRILMASINI SAĞLAMAK ÜZERE BİR TAKIM PROJE  ÇALIŞMALARI YAPACAĞINI BELİRTMİŞTİK. 6 KİŞİDEN OLUŞACAK EKİPLER HALİNDE 3 BAYAN 3 BAY ŞEKLİNDE ORGANİZE OLARAK ÇÖZÜM YOLLARI ÜRETMEMİZİ SAĞLAYACAK PROJE ÇALIŞMALARIMIZIN  KONU BAŞLIKLARINI BEN BELİRLEMEYE ÇALIŞTIM.ŞİMDİ SİZLERE BU KONU BAŞLIKLARINI SIRASI İLE AŞAĞIDA SUNUYORUM;

 1- SİYASAL PARTİLER YASASI VE SEÇİM SİSTEMİMİZ NASIL OLMALIDIR ?

 2- TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ'NİN İÇ VE DIŞ BORÇLARI 1 YIL İÇİNDE  TAMAMİ İLE NASIL ÖDENEBİLİR?

 3- BÜROKRATİK İŞLEMLERİN BASİTLEŞTİRİLMESİ İÇİN NELER YAPILMALIDIR?

 4- ADALET VE HUKUK SİSTEMİMİZDEKİ YENİ DÜZENLEMELER NELER OLMALIDIR,  HANTALLIĞI ÖNLEMEK NASIL MÜMKÜNDÜR?

 5- BANKALAR SİSTEMİ NASIL OLMALIDIR? MEVDUATA DEVLET GÜVENCESİ HANGİ  YÖNTEMLER YOLU İLE KALDIRILMALIDIR?

 6- SANAYİNİN FİNANSMAN PROBLEMLERİ NELERDİR VE NASIL ÇÖZÜMLENMELİDİR?

 7- DIŞ POLİTİKAMIZIN ZAAFLARI NELERDİR VE DIŞ POLİTİKAMIZ NASIL OLMALIDIR?

 8- TEKNOLOJİ YARDIMI İLE KATILIMCI TAM DEMOKRASİ HANGİ EVRELER SONUCUNDA UYGULANABİLİR HALE GETİRİLMELİDİR?

 9- DEVLET KURULUŞLARI İÇERİSİNDE KALİTE GÜVENCE SİSTEMİ UYGULANABİLİR HALE HANGİ AŞAMALAR YOLU İLE GETİRİLMELİDİR?

 10- YEREL YÖNETİMLERİN SORUNLARI VE ÇÖZÜM YOLLARI NELERDİR? TEKNOLOJİ YARDIMI İLE KATILIMCI TAM DEMOKRASİ YEREL YÖNETİMLERDE NASIL UYGULANMALIDIR?

 11- KAMU PERSONEL REJİMİNDEKİ SORUNLAR VE  ÇÖZÜM YOLLARI NELERDİR?

 12- SOSYAL GÜVENLİK SİSTEMİMİZİN SORUNLARI NELERDİR, NASIL BİR SOSYAL GÜVENLİK SİSTEMİ KURULMALIDIR?

 13- VERGİ SİSTEMİMİZİN SORUNLARI NELERDİR? BASİT, KOLAY VE ANLAŞILABİLİR BİR VERGİ SİSTEMİ KURMAK İÇİN HANGİ YOLLAR İZLENMELİDİR?

 14- MEDYA KURULUŞ VE ÇALIŞANLARINI BAĞLI BULUNDUKLARI HOLDİNG'TEN BAĞIMSIZ HALE GETİRMEK İÇİN UYGULANACAK YOL VE YÖNTEMLER NELERDİR?

 15- DEVLETİ KÜÇÜLTMENİN, HANTALLIKTAN KURTARMANIN YOL VE YÖNTEMLERİ NELERDİR?

 16- İMKB'NIN VE SPK'NIN SORUNLARI, YETERSİZLİKLERİ NELERDİR, ÇÖZÜM İÇİN HANGİ ALTERNATİFLER UYGULANMALIDIR?

 KIYMETLİ ARKADAŞLARIM;  YUKARIDA 16 MADDE OLARAK SIRALAMIŞ OLDUĞUM KONU BAŞLIKLARINA EKLEMEK İSTEDİĞİNİZ KONU BAŞLIKLARI VAR İSE CEVAPLARINIZI BEKLİYORUM.  BU KONU BAŞLIKLARI İÇİNDEN SİZE UYGUN OLAN BİR VEYA BİRKAÇ TANESİNİ SEÇEREK BANA BİLDİRİR İSENİZ PROJE ÇALIŞMA GRUPLARINI OLUŞTURMAYA BAŞLAYABİLİRİZ. ANCAK BİLMENİZİ İSTEDİĞİM EN ÖNEMLİ HUSUS ŞUDUR. ÇALIŞTIĞINIZ PROJE KONUSU İLE İLGİLİ MUTLAKA DAHİYANE ÇÖZÜMLER ÜRETMELİSİNİZ. YANİ ÇALIŞMANIZ KLASİK, RUTİN BİR ÇALIŞMA DEĞİL, ÖNERDİĞİNİZ ÇÖZÜM YOLLARINI OKUYANLARIN HAYRAN KALACAĞI TARZDA BİR ÇALIŞMA OLMALIDIR. KATILIMINIZI BEKLİYORUM. SAYGILARIMLA...    

Pazartesi, 26.11.2001 22:58 [email protected] 

 

ÇOK GÜZEL SAYIN GÜRGÜREL

Öncelikle bir şeyi ifade etmek istiyorum:KUVVA-İ MİLLİYE HAREKETİ SLOGANI VE ANLAYIŞI DİLDEN DİLE KULLANILIR BİR SLOGAN OLDU.TEBRİK EDERİM.Sayın GürGürel i ,bu hareketin tarifini ve aksiyonunu yeniden ve hepimizin katılımı ile belirlemeye davet ediyorum. Kollektif bir hareketin ANAYASASI nı yeniden ve hep birlikte yeniden DEMOKRATİK ve UZLAŞMACI bir biçimde yazmalıyız diye düşünüyorum. Belki bu konuda yeni bir Forum başlatırsınız sayın Gürel. Diğer çalışma konularınıza da katılacağım.Sanıyorum sayın V Gizli de katılır.Bu konuda düşüncelerimi daha sonra yazacağım.Selam ve saygılar.

Salı, 27.11.2001 08:42 atia 

 

Birazda Partiler

Mecliste bulunan siyasi partiler Türkiyede Seçim Sisteminin değişmesini istemez. Çünkü hazineden hatırı sayılır miktarda yardım alıyorlar. Yeni partiler bu paranın paylaşılması demek. Demokrasilerde partiler çok önemli, kabul. Ama Türkiyede demokrasinin diğer unsurları olan sivil toplum kuruluşları, sendikalr, dernekler vs. siyasetin dışında bırakıldığı için en azından diğer ülkelerdekiler kadar gelişemediği için siyaset sadece partilerde yapılıyor. Bu durumda siyasi partiler düzgün çalışmadığı zaman sisteme duyulan güven sarsılıyor. Bu yüzden seçim kanunu ile birlikte siyasi partiler yasası da değişmeli. Öncelikle mutlaka parti içi demokrasi işler hale getirilmeli. Genel merkezin ve başkanın tek yönetici olması engellenmeli. İkinci olarak partilerin gelir ve giderleri şeffaf olmalı ve denetlenmeli. Daha başka düzenlemelerde var ama bence en acil olanlar bunlar. Son yıllarda partilerin birbirinden farkı kalmadı. 40 küsür partinin ekonomik, sosyal haklar gibi önemli konulardaki söylemleri %90 uyumlu. Bu durumda neden bu kadar çok parti var? Farklı görüşler olabilir ama bence farklı fikirler mevcut partilerde konuşulamadığı için biribirine çok benzeyen partiler kuruluyor. Zaten bazı partilerimiz dernek gibi (Muhtarlar partisi vb.). Yeni yasa partileri seçim ittifakına değil, birleşmeye teşvik etmeli. Saygılarımla.

Salı, 27.11.2001 12:20 Vgizli

 

Katılmak isterim

Oluşturulacak Seçim ve Siyasi Partiler yasaları ile ilgili çalışma grubuna katılmak isterim. Bu grupta hukukçu ve siyasetçiler de yer almalı. Eğer katılmak isteyenlerin sayısı 6 yı geçerse daha geniş bir grup kurulur, görüşler alınıp sonra çekirdek grup tarafından önerilere son şekli verilebilir. Dışardan destek şeklinde dahi olsa mutlaka bu çalışmaların içinde yer almak istiyorum. Başarılar.

Salı, 27.11.2001 12:31 vgizli 

 

!.. İKİ TURLU DAR BÖLGELİ

!.. İKİ TURLU DAR BÖLGELİ ,%10 ÜLKE BARAJLI SEÇİM YASASI GEREKİR.ŞU SIRALAR BAZI ÜÇKAĞITÇI PARTİ SÖZCÜLERİNİN,ADAY TESPİTLERİ İÇİN ÇÖZÜM ÖNERİP ARDINDAN ŞAAAAK DİYE SEÇİM İTTİFAKI YAPILABİLMELİ,BARAJLAR DÜŞÜRÜLMELİ DİYEREK SÖZÜMONA İYİ ÇÖZÜM TEKLİFLERİ YAPTIKLARI TİYATROSUNU OYNAMALARI,KARAKTERLERİNİN VE KALİTELERİNİN GÖSTERGESİ OLUYOR.

Çarşamba, 28.11.2001 08:34 toros 

 

SEÇİM İTTİFAKI NE DEMEK?

Seçimde partiler ittifak yapabilsin..demek,zaten BARAJLARI DÜŞÜRMEK DEMEK.Neden mi? %1 oyu olan bir parti,%3 oyu olan bir parti ve %8 oy alabileceğini hesaplayan bir parti ,yani üç PARTİ SEÇİM İTTİFAKI YAPACAKLARINI İLAN EDERLERSE,Meclis e kaç parti girecek bu ittifak ile? Üç..(YANİ BARAJ FALAN KALMIYOR) Sonra aralarında ayrışacaklar yeniden.% 1 oyu olduğu farzedilene üç,%3 oyu olduğu farzedilene 9 ,%8 Oyu olduğu farzediğlene de 30 Milletvekil düşecek şekilde daha baştan ,seçimler öncesi aday sıralamaları yapılacak.Bu sıralamaları kim yapacak?Tabii ki PARTİ BAŞKANLARI.. Sevsinler böyle çözümü,böyle demokrasiyi.. Bu şekilde ittifak yapan ÜÇ GRUP ve her GRUPTA ÜÇER PARTİ OLDUĞUNU FARZEDERSEK,..TAM DOKUZ PARTİ MECLİSE GİRECEK.. Biz ne diyoruz,ağalarımız ne geveliyor..Selamlar bütün sabırlı dostlarımıza..

Çarşamba, 28.11.2001 08:59 atia 

 

ŞİMDİ DE BEŞ PARTİYE BAKANLIK

 Dokuz parti girecek ya MECLİS e.. Beş partilik koalisyona BAKANLIK DAĞILIMINA BİR GÖZ ATALIM.Öncelikle BAKANLIK SAYISINI ELLİ YE ÇIKARACAĞIZ.BEŞ BAŞBAKAN YARDIMCILIĞI OLUŞTURACAĞIZ, BAKANLIKLARA GÖREVLERİ ŞÖYLE DAĞITACAĞIZ:ISTANBUL UN ANADOLU YAKASINDAN SORUMLU ENERJİ BAKANI,TRAKYA DAN SORUMLU ENERJİ BAKANI.. ATLETİZM ve BASKETBOLDAN SORUMLU SPOR BAKANI FUTBOL VE VOLEYBOLDAN SORUMLU SPOR BAKANI..BATI TÜRKİYE KOOPERATİFLERİNDEN SORUMLU TİCARET BAKANI,DOĞU TÜRKİYE KOOPERATİFLERİNDEN SORUMLU TİCARET BAKANI..DIŞİŞLERİNİ DE BEŞE BÖLECEĞİZ:AVRUPA İLE İLGİLİ DIŞİŞLERİ BAKANI,AMERİKADAN SORUMLU DIŞİŞLERİ BAKANI,KIBRIS TAN SORUMLU DIŞİŞLERİ BAKANI,ARTA ASYA DAN SORUMLU DIŞİŞLERİ BAKANI.. KARAYOLLARINDAN SORUMLU ULAŞTIRMA BAKANI,HAVA VE DENİZ YOLLARINDAN SORUMLU .. OF yeter.. Benim de sizin de içiniz sıkıldı.. Allah bizi bu komik ve kifayetsiz ve de kötü kalpli muhterislerden kurtarsın.AMİN

Çarşamba, 28.11.2001 09:15 atia 

 

BÖYLE GİTMEZ..GİTMEMELİ..

Bu böyle gitmez.Gitmemeli..Bu güzel ülke ve bu halk bu partilerin bu tür idaresine müstehak değil.Güvenliği ORDUYA,Maliyeyi IMF ye,İDAREYİ BÜROKRASİYE ciro etmiş bir idare,yalnızca iş takibi yapmakla,yakınlarına özel muameleler sağlamakla uğraşıyor.DÜNYADA ÇOK BÜYÜK SİYASAL DEĞİŞİMLER OLUYOR ve OLMASI PLANLANIYOR.TÜRKİYE GEREKEN MÜDAHALELERİ YAPAMIYOR.BU seçim ve siyasi partiler sistemi ile oluşan ve oluşacak iktidarlarla da yapamamaya ve hatta daha da acınacak durumlara düşmeye mahkum iktidarlar oluşacak.FETRET DEVRİ GİBİ..

Perşembe, 29.11.2001 08:42 atia 

 

Bıktım..

Gazetelerin, Tvlerin siyasetle ,siyasetçiyle ilgili haberlerini, ekonomik durumu, ülkeyi yönettiklerini iddia edenlerin durumun gördükçe bezginleştim. Bunlardan bıkkınlık geldi. Kaç gündür içimden birşey yapmak gelmiyor. Adamların yaşı benimkinin 2 katından fazla, biri başbakan, biri eski cumhurbaşkanı piyasayı kolluyor, biri siyasi yasağı bitsin diye bekliyor. Bu ne hırs, ne bitmek tükenmek bilmez enerjidir. Helal olsun. Bu millet de tekrar sizlere oy verirya onlara da helal olsun. Sistem, yasa, demokrasi ben bunların Türkiyede yerleştiğini göremeyeceğim galiba.

Perşembe, 29.11.2001 18:25 vgizli 

 

SİZİ MERAK ETMEYE BAŞLAMIŞTIM

Sayın VGizli,kaç gündür niye ses vermediğinizi düşünüyordum.Birbirimize moral ve şevk aşılıyoruz zaman zaman.Geçenlerde de siz bana DEVAM TAVSİYESİNDE BULUNDUNUZ.Bıkmak yok,yorulmak yok.Ülke idaresini elegeçirip yasaları diledikleri gibi çarpıtanlar KENDİLERİNİ UNUTMUŞ,GÖZLERİNİ KARA BÜRÜMÜŞ,İHTİRASLARI AKLIN VE MANTIĞIN ÜSTÜNE FERSAH FERSAH ÇIKMIŞ OLABİLİR.Ve HATTA .. GAFLET DALALET VE HATTA HIYANET İÇİNDE DE OLABİLİRLER..Bize düşen,medenice,gerçek yurtseverler olarak fikirlerimizi yasal platformlarda beyan etmektir.BULUNUR BİR KURTARACAK BAHTI KARA MADERİNİ..Yaşlı yaşlı diyerek bir önceki jenerasyonu küçümseyen MESUT ve TANSU da biri onbeş seneyi diğeri on seneyi devirdiler parlamentoda.Onlar yaşlı biz genciz yeniyiz diyenler de bir türlü değiştirilemiyor. Ortada dolaşanlardan hiç biri güçlü halk desteği sağlayamaz.En eskisi de en yenisi de.. Şimdi sinsi sinsi seçim barajlarını düşürmek yolundalar.SONUÇTA BÜTÜN GENEL BAŞKANLAR,EN KIYTIRIK PARTİDEN EN GÜÇLÜSÜNE MECLİSE GİRERLER.YANİ TAHMİNEN ONBEŞ PARTİ VE ONBEŞ GENELBAŞKANLI BİR PARLAMENTOMUZ OLUŞUR.Bu sefer vazgeçtik YÖNETİMDE İSTİKRARDAN,BUNCA PARTİNİN SEÇİMDE VE DAHA SONRA MECLİSTE YARATACAKLARI GERGİNLİK (MECBUREN BİRBİRLERİ İLE KANLI BIÇAKLI GÖRÜNECEKLER SEÇMENLERİNİ ARKALARINDA TUTABİLMEK İÇİN) ÜLKEYİ PERİŞANDAN DA PERİŞAN EDECEKLER.İŞTE O ZAMAN FEDERASYONA GİDEN YOL AÇILACAK.NET VE BİR DAHA İFADE EDİYORUM:FEDERASYONCULAR ZİL TAKIP OYNAYACAKLAR.VATANPERVER GEÇİNENLER BUNU GÖREMİYORLARSA YUUH YUUUH.SAYGILAR

Cuma, 30.11.2001 08:42 atia 

 

Yaşlısı da genci de aynı.

 Demirel, Ecevit gibi siyasetçilere sadece yaşlı oldukları için karşı değilim. Erbakan dahil bunlar 40 küsür yıldır siyaset yapıyorlar. Başarıları varda ben mi göremiyorum? Tabiki Yılmaz, Çiller. Bahçeli, Baykal gibi isimleri de ekleyebiliriz. 40 yılı doldurmasalar da neler yapabilecekleri görünüyor. Düşünce tarzları eski, demokrasi anlayışları hep bana oldukça yaşları genç olsa da siyasetçi olarak eskidirler. Saadetçileri ve AKP lileri Erbakandan ayrı tutmuyorum zaten. Diyeceksiniz ki geriye ne kaldı?  Eğer her fikir ayrılığı yüzünden parti kurulacaksa, Türkiye şuan bir demokrasi cenneti. Dün 42. parti kuruldu, hayırlı olsun. Daha önce hesaplamıştım 40 parti, herbirinden 550 vekil adayı, 22.000 vatanını seven siyasetçi. Bunlara partilerin kendi yönetimlerindekini, yerel yöneticileri de ekleyin. Bu kadar insan ülke yönetimine aday olduklarına göre, aklı başında, vatan sever, yöneticilik özelliklerine sahip olmalılar. O halde ülkenin geleceği için korkmaya gerek yok. Ne dersiniz Gürsel Bey biz kalabalık etmesek mi? Sayın Atia siz benim bıkkınlığıma bakmayın. Sizi ve bazı arkadaşların çalışmasını gördükçe ben de düzeleceğim. Geçici birşey. Türkiyede bu siyasetçiler oldukça yazacak, eleştirecek konu bitmez. Siyasetçiler için takdir yazıları yazacağımız günlere kavuşmak umuduyla. Selamlar, Saygılar.

Cuma, 30.11.2001 11:24  vgizli 

 

SAYIN VGİZLİ !!!

O PARTİLERİN HEPSİNİ BİRLEŞMEYE ZORLAYACAĞIZ. BİZİM İŞİMİZ BU.  SAYGILARIMLA...

Cumartesi, 01.12.2001 00:39 [email protected] 

 

BUNLARI SİSTEM BİRLEŞTİRİR

Bunlara yalvarmakla,yakarmakla,ne olur birleşin,istikrar getirin demekle ne istikrar gelir ne bunlar hayırlı bir iş yaparlar.Bunların ellerinden mekanizmalarını alıp GÜCÜN GERÇEK SAHİBİ OLMASI GEREKEN SEÇMENE VERMEK GEREKİR Kİ,HUZUR AVDET ETSİN.En uzak tepedeki kasaba belediye başkanı ve belediye meclis üyelerin adaylarını bile Ankara da tespit ve tayin eden PARTİ BAŞKANI SİSTEMİ ile ne değişim sağlanabilir,ne birleşme,ne istikrar.Adayları Parti Başkanı TAYİN EDİYORSA, insanlar neden gidip parti üyesi veya delegesi olmaya uğraşsınlar ki ? bunca çileye ne gerek var?Haftada bir Ankara ya gidersin Başkanın halini hatırını sorarsın,yakın adamlarının ve evdeki eşinin akrabalarını tanımaya ve onlara yakınlaşmaya uğraşırsın.Bu arada da ,hasım bellediğin bölgesel rakibin hakkında kötü dedikodular yaparsın.Becerdin becerdin, beceremezsen sulh olursun.Çare yok.Çünkü yapacağın başka bir şey yok.Seçilince de,birinci sınıf bir Genelbaşkan yağcısı olursun.Birilerinin Genelbaşkan aleyhine söz söylediğini duyar duymaz,ceketi çıkarır üstüne yürürsün .. Ki,ne kadar da sadık olduğun görülsün.. Eh,bu durumda memleketi de kim idare ederse etsin ,sana ne? Sen Milletvekilliğini garanti ettin nasıl olsa. Olmaz,olmaz,olmaz.. Herkese iyi haftalar.

Pazartesi, 03.12.2001 10:52 atia 

 

Artık iyi vatandaş oldum.

 Hafta sonu hem üzerimdeki durgunluğu atıp, hem de hükümetin istediği tarz vatandaş olmak için içimde derin bir istek duydum. Bu amaçla hafta sonu gazetelerin köşe yazılarını değil magazin ilavelerini okudum. Tv de televole, pazar magazin benzeri programları seyrettim. Cumartesi, pazar neredeyse 24  magazin proramı bulma şansımız var. Ülkemiz bu konuda çok gelişmiş. Gerçi çok denedim ama henüz arabesk müziğe ve ucuz pop müziğe alışamadım. Şimdilik klipleri seyrederken sesi kısıyorum. Ama sanırım yakında alışırım. Böyle yapınca 2 günde dünya görüşümde epey bir ilerleme oldu. Türkiyenin asıl meselelerini bir anda anladım. Çözüm yolları da aslında apaçık ortada. Demirel tabiki. Ecevit yapamadı, tekrar Demireli seçelim. Bence 2 ayda memleketi düzeltir. Olmazsa tekrar Eceviti seçeriz. Demekki halk o yüzden sürekli bunları seçip duruyormuş. Zihnim açıldı gerçekten. Bence artık 2 turlu seçim falan istemeyelim. Ne gerek var. Ölene kadar Demirel-Ecevit ikilisi sırayla ülkeyi yönetsin. Yada Demirel Cumhurbaşkanı, Ecevit Başbakan formülünü tekrar gündeme getirelim. Demokrasiyi falan boşverin, ne gerek var? Bakın bu halk en iyi günlerini Osmanlı zamanı yaşamıştı. O zamanlar herkes bizden korkardı. Hala korkuyorlar ki biz Avrupa Birliğine almıyorlar. Yoksa milli gelir, yolsuzluklar falan bahane. İstesek 2 yılda onlardan daha ileri bir seviyeye geliriz. Yeterki başımızdakilere biraz daha zaman verelim. Hem devleti düzeltmek bize mi kaldı? Siz de kendi işinize bakın bi zahmet.

Pazartesi, 03.12.2001 18:09 vgizli 

 

İKİ TURLU SEÇİMDE SONLARI GELİR

Sayın VGizli,dinlendiğinizi sandığınıza!!sevindim.Magazinlere konu olan kişiler,genellikle eğlenceli oluyorlar,çünkü bunları seyrederken insan bulundukları klüp,bar,meyhane vs lerde hem para kazanılıp hem de bol keseden harcanabiliyor hissine kapılıyor. Demirel Ecevit fantezinize gelince.. Bunlara mevcutların tümünü ekleyerek size katılacağım.Bir hatırlatmada bulunacağım:SEÇİM İKİ TURLU İSE VE PARTİ BAŞKANLARININ ADAY OLDUKLARI BÖLGELERDE BİRİNCİ TURDA YÜZDE ELLİ OY ALIP SEÇİLEMEDİKLERİNİ DÜŞÜNÜRSEK.İKİNCİ TURA İSE EN FAZLA OY ALAN İKİ ADAYDAN BİRİ OLMAK ZORUNLULUĞU VAR İSE,ELEME KENDİĞİLİĞİNDEN GERÇEKLEŞMEZ Mİ? Bu işlemin bütün ülkede hükmünü icra ettiğini düşünelim.ISTANBUL ÇÖPLÜĞÜNE DÖNER SİYASET SAHNESİ.. Yeni,yepyeni yüzler çıkar.. Temiz,seçmene sorumluluk duyan,TÜCCARLAŞMAMIŞ YENİ YÜZLER. Selam ve saygılar..

Salı, 04.12.2001 09:09 atia 

 

Demirel-Ecevit

Demirel-Ecevit örnek olarak yazıldı. Aslında kendilerini GENÇ olarak tanımlayanlar dahil hiçbirinin birbirinden farkı yok. Mesut-Tansu-Baykal-Bahçeli-Tayyip-Kutan ... ekleyin ekleyebildiğiniz kadar. Hiçbirinde devlet yönetecek yeteneği, bilgi birikimini geçtim vatan sevgisi olduğundan bile şüpheliyim. Sorarsanız hepsi bu vatan için seve seve canlarını verirler ama yatırımlarını yurt dışında yaparlar, çocuklarını Amerikada okuturlar. Canları kendilerine kalsın bugüne kadar yaptıkları dünyalıklarını alıp siyasetten çekilseler yeterli. Yukardaki yazıyı, televoleli, içimden değişik birşeyler yazma isteği geldiği için yazdım. Bu konu için ayrı başlık açsam ya bunun yeri politika forumu değil diye tepki alacak, ki bence aslında yeri, yada başlığı ben açınca takip etmem gerekecek. İstemiyorum. Yazdım bitti. Sadece topluma zorla gösterilen eğlence(?) ve sanat(?) dünyasının insanları nasıl uyuşturduğunu, pasifleştirdiğini göstermek için yazdım. Aslında bu forumu takip edenlerin uyuşuk olmadığını görüyorum. Burada sadece birbirimizi uyandırmakla kalmayalım. Çevremizdeki diğer insanları da bu tarz programlara karşı uyaralım. Yoksa bir sonraki seçimde parti propagandalarını da televolede görürüz. Saygılarımla.

Salı, 04.12.2001 11:32 vgizli 

 < Önceki Sayfa                        Sonraki Sayfa >